Türkiye ve İsrail'in diyalogu kopartmaması esastır
Star Gazetesi Yazarı Ersoy Dede'nin bugünkü (10.03.2022)''Türkiye ve İsrail'in diyalogu kopartmaması esastır'' başlıklı yazısı.
Hep tekrarlarım. Bugün de hatırlatmanın tam zamanı... İnsanların duyguları olur, devletlerin olmaz. Devletler rasyonel aygıtlardır... Bizim gibi kızıp öfkelenmezler, hayranlık duymazlar, hayal kırıklığına uğramazlar, aşık olmazlar... Bunlar insana özgü dürtülerdir... Devletler arası ilişkileri işte bu perspektiften değerlendirmek lazım. Bana kişisel olarak soracak olsanız; Rusya ile de derdim var, ABD ile de, İsrail ile de BAE ile de... Anlayacağınız; olan bitene benim baktığım yerden duygusal pencereden yaklaşacak olsak, kimseyle ilişki kurmamamız gerekir... İyi ki de işler öyle yürümüyor işte..
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'u Türkiye'ye getiren 4X-ABI kuyruk numaralı uçağın gövdesindeki "barış", "iş birliği" ve "gelecek" mesajlarını gördünüz değil mi?.. Benim en çok dikkatimi çeken ise uçağın gövdesine çizilmiş Ayasofya Camii siluetiydi... Ayasofya'da ilk namazı kıldığımız gün, İsrail'in etkili gazetelerinden Hareetz'de Zvi Barel ne yazmıştı, hatırlayın; "...Türkiye Ayasofya'nın bedelini ödeyecektir..." demişti, değil mi?.. Oysa İsrail Cumhurbaşkanı'nı taşıyan uçakta deniyor ki; "... biz sizin Ayasofya'yı camiye dönüştürme hamlenizin karşısında değiliz..." Bu kadar açık ve net.. Aynı uçakta Ayasofya Cami'nin yanında gördüğümüz Galata Kulesi'ne ne dersiniz peki?.. Herhalde İstanbul'da Yahudi nüfusun en yoğun olduğu yerlerden birini sembolize edecek olan bu simge de boşuna seçilmedi, öyle mi?..