01... Gerçekten 1 numarasın
ELİ silahlı Ortadoğu haydudu... Elinde pompalı ile Rakka’daymış gibi dalıyor eğlenen insanların ortasına...Bağırıyor, çağırıyor, nara atıyor...Tehdit ediyor, öldürmeye teşebbüs...
ELİ silahlı Ortadoğu haydudu...
Elinde pompalı ile Rakka’daymış gibi dalıyor eğlenen insanların ortasına...Bağırıyor, çağırıyor, nara atıyor...Tehdit ediyor, öldürmeye teşebbüs ediyor...
Amacı eğlenen insanları dağıtmak...Beş yıldır, Ortadoğu’nun bütün artçı ıstıraplarını yaşayan şehrin insanına bir gecelik eğlenceyi bile haram etmeye yeminli, karanlık ruhu kim bilir hangi kuytuda, kim tarafından pompalanmış adam...
Bildiği tek şey, insanların eğlencesinin içine etmek, zorbalık, kendi yaşamadığı hayatı başkasına da dar etmek...
Ama o ne...Adanalı nanik yapıyor...Dağıtılmış masalar anında toplanıyor, kırılmış bardaklar süpürülüyor, yeni bardaklar masalarda...Arkadaş, hayat devam ediyor...Ortadoğu vandalına inat, İslam’ın adını, üzerindeki kara gömleğin rengine boyamak isteyen eşkıyaya inat...Kadehler kalkıyor...Şarkılar tam gaz...Gülme desen, en hafifi ağız dolusu kahkaha...Türkiye’nin bir bölümü, her şeye inat, yaşamaya devam ediyor...Gettolarına kapatılmış olsa da, orada burada hâlâ birer hayat vahası gibi duran psikolojik kantonlarına sığınmış olsa da...Hayat ve hayat tarzı devam ediyor...Yılbaşı ışıkları yanıyor...
Biliyoruz, ölümden sonra da bir hayat var...İyi de ölümden önce de hayat var mı...01 Adana’da gördüğümüz şey, işte o sorunun en harbi cevabıdır.Var be arkadaş...Ölümden önce de bir hayat var...
Cündioğlu’nun dilinin altında iri bir bakla var ama nedir çıkaramadım
BU hafta Pazar Hürriyet’te, Çınar Oskay, Dücane Cündioğlu’na soruyor:“Aktif siyasete katılmayı hiç düşündünüz mü?”Muhafazakâr yazarın cevabı çok ilginç:“1933’te Heidegger’in yaptığı tarihsel yanlışa benzer bir yanlışı yinelemek bana göre değildi, özellikle uzak durdum. Ben bir düşünce adamıyım, sadece ülkem adına düşünüyorum, insanlık adına. Aktif siyaset benim işim değil.”Varoluşçu Alman filozof Martin Heidegger, 1933’te Alman Nazi partisine üye olmuş ve rektör seçilmişti. Merak ettim. Cündioğlu, Heidegger’in Nazi hatasına düşmemek için acaba hangi partiye üye olmayı reddetmiş...