Bir ‘centilmenler siyaseti’ mümkün mü
NE saçma bir soru değil mi...*** “Centilmen” kelimesinin “monşerlik” gibi algılandığı... Belagatte şehvet ve şiddetin, siyasetin tek dili kabul edildiği bir ülkede, sen çık soruyu sor: “Bir...
NE saçma bir soru değil mi...
***
“Centilmen” kelimesinin “monşerlik” gibi algılandığı...
Belagatte şehvet ve şiddetin, siyasetin tek dili kabul edildiği bir ülkede, sen çık soruyu sor:
“Bir centilmenler siyaseti mümkün mü...”
***
Biliyorum, “Kardeşim sen hangi gezegende yaşıyorsun” derler adama...
Aynı kalbimle, aynı Dünya gezegeninden cevap veriyorum.
Mümkün kardeşim.
Kemal Kılıçdaroğlu gösterdi...
Başbakan Binali Yıldırım gösteriyor...
Ama en çarpıcı, en gerçekçi olanını Hürriyet’e verdiği mülakatta eski Başbakan Mesut Yılmaz gösterdi...
***
Centilmenler siyaseti nasıl mı yapılır...
Rakibini eleştirirken, hakkını da vererek...
Onun hakkını verirken de, kendi hakkını ararken de adil olarak...
Överken de cimri olmadan...
***
Buyurun Cansu Çamlıbel’in sorduğu en kritik sorulara verdiği cevaplara bakalım.
GALİBA BALKANLAR’DA DA BELAYA GİRECEĞİZ
İLK işareti dün Hürriyet’teki köşesinde Verda Özer verdi...
“Balkanlar’da her an Bosna savaşı çıkabilir...”
Okurken ağzımdan “Eyvaahh” lafı çıktı... Eli kulağındadır, bugün yarın, Ankara’dan bir “Eyyy Sırbistan” nidası yükselebilir...
Dün sıra Suudi Arabistan’ı savunmak için “Eyy Amerika”daydı.
Yarın da Bosna olacak...
Ve artık biliyoruz ki, her “Eyy” sesinin arkasından büyükelçi çekmelere kadar giden düşmanlıklar başlıyor...