Helikopterde dört kişi
CUMHURBAŞKANI Erdoğan'la ilk tanışmam bir helikopterdeydi. Benim dışımda iki gazeteci daha vardı.O dönemde Hürriyet’in başyazarı olan Oktay Ekşi ve o günlerde Sabah gazetesinde yazan Hasan Cemal... * * * Bize...
CUMHURBAŞKANI Erdoğan'la ilk tanışmam bir helikopterdeydi.
Benim dışımda iki gazeteci daha vardı.
O dönemde Hürriyet’in başyazarı olan Oktay Ekşi ve o günlerde Sabah gazetesinde yazan Hasan Cemal...
* * *
Bize İstanbul’da yaptığı işleri havadan göstermek istiyordu.
Büyük bir heyecanla anlatıyordu.
Bana rahmetli Turgut Özal’ın toplu konut projeleri ile ilgili heyecanını hatırlatmıştı. O gün bende çok olumlu bir izlenim bırakmıştı.
* * *
Sonraki görüşmemiz Nazlı Ilıcak’ın evinde oldu.
Üç buçuk ay yattığı hapisten çıkmış ve AKP’nin kuruluş çalışmalarını sürdürüyordu.
Yanılmıyorsam, yanında Abdullah Gül ve Ömer Çelik vardı...
Çok güzel bir sohbet olmuştu.
Türkiye ve demokrasi üzerine güzel şeyler konuşmuştuk.
Onun karşılığında ben de onlara kızım Gülümsün’ün evinde bir yemek vermiştim.
Ercan Saatçi de yemekteydi.
* * *
AKP kurulduktan sonra genel merkezini ilk ziyaret eden gazetecilerden biri bendim.
Oradaki hava çok hoşuma gitmişti.
Modern bir binaydı. Çalışanlar heyecanlıydı.
Seçimden hemen önce genel merkezi anlatan iki övücü yazı yazmıştım. İstanbul burjuvazisi bu yazılarımı pek hoş karşılamamış, beni Aydın Bey’e şikâyet etmişti.
* * *
Son buluşmamız, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatma kararını görüşeceği günden bir hafta önceydi.
Dolmabahçe’ye gidip kendisiyle bir mülakat yapmıştım.
Yanında Akif Beki de vardı.
Erdoğan orada, “Geçmişte kendilerinin de hataları olduğunu” söylemişti.
Bana göre, hepimizin “fabrika ayarlarında” olduğu günlerdi.
Sonra bizden şikâyetler başladı.
Yanlış hatırlamıyorsam, o dönemden itibaren Hürriyet’e özel mülakat vermedi.
Adını andığım insanların hepsi ayrı noktalara gittiler.
Türkiye, tarihinin en derin kutuplaşma spiraline girdi.