Mültecileri ülkelerine göndermenin ilk işareti
5 Temmuz Çarşamba günü Hürriyet’in manşetindeki bir cümle çok dikkatimi çekti.* Önce hafta başına döneyim. İstanbul ve Ankara’da Suriyeli göçmenlerle olaylar...
5 Temmuz Çarşamba günü Hürriyet’in manşetindeki bir cümle çok dikkatimi çekti.
*
Önce hafta başına döneyim.
İstanbul ve Ankara’da Suriyeli göçmenlerle olaylar çıkmış...
Ortalık çok gergin.
*
- BİR: İşte tam o gün Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak aynen şunu söylüyor:
“Bu insanların geçici süre Türkiye’de olduklarını ve Türkiye’nin geleneklerine uygun olarak ev sahipliği ve büyük fedakârlık yaptığını unutmamalıyız.”
*
Sizce bu sözlerin amacı ve adresi kim...
Ben söyleyeyim.
Türkiye’deki öfkeli insanlar.
Ve bakan onları yatıştırmak için ne diyor?
“Merak etmeyin kalıcı değil, geçici onlar...”
Bir hükümet yetkilisinin ağzından bu cümleyi ilk defa işitiyoruz.
*
- İKİ: Bu sözlerden bir gün sonra bu defa bizzat Başbakan Binali Yıldırım çıkıp şunu söylüyor:
“Suç işleyen kendini sınır dışında bulur...”
Sizce bu sözlerin muhatabı kim.
Sakın bana “Suriyeli mülteciler” demeyin.
O sözlerin muhatabı da öfkeli Türkler.
Onlara, “Merak etmeyin olay çıkaranı kapıya koyarız” diyor.
*
Art arda gelen bu iki çıkışı ben şöyle okuyorum.
Hükümet, 4 yıldan beri ilk defa Suriyeli mülteci sorununun farkına vardı.
Ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum öncesi dile getirdiği “Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmelerine yardımcı olacağız” politikasına dönüşün zihni egzersizi yapılıyor.
*
Tabii son kararı yine Cumhurbaşkanı Erdoğan verecektir.
O da siyasetçi ve o derin dalganın, onun mahallelerinden de geldiğinin farkında.
BU DERİN DİP DALGASI HANGİ KESİMDEN GELİYOR
- BİR: ÇÖZEMEZSİNİZ: 4 milyona yakın
bir mülteci sorununu, seçim meydanlarında, gazete köşelerinde kendi kulağınıza hoş gelen şehvetli belagatle, nutuk