Ona, buna, şuna, bana, sana, bize
MALATYALI Seyyid M. Avni Özmansur Hoca kitaplarını göndermiş. “İslam’da Kader, Tevekkül ve Şefaat İnancı” adlı kitabından başladım. *** Girişinde diyor ki: “Sizden...
MALATYALI Seyyid M. Avni Özmansur Hoca kitaplarını göndermiş. “İslam’da Kader, Tevekkül ve Şefaat İnancı” adlı kitabından başladım. *** Girişinde diyor ki: “Sizden istirhamım, Rabb’imden (c.c) dileğim, sizlere sunduğumuz bu kitabı merakla okuyup, yakınlarınıza da okutturmanız...” Hocanın dileğini yerine getiriyorum. Her birinin yanına da, okutturmak istediğim insanların kimler olmasını arzu ettiğimi tarif ederek tabii... *** - ONA: Elinde büyük güç olup sorumluluk kabul etmeyenlere: “Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız...” (Nahl Suresi) *** - SİZE: Kendine bu dünyada ilahlar yaratıp ayakta tapınanlara: “Sonunda elçilerimiz gelip canlarını alırken ‘Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz ilahlar nerede’ derler.” “Şüphesiz (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabb’in yeter.”