Bütün kötülüklerin anası, cari açıktır
İçinde bulunduğumuz, siyasi ve ekonomik ortam hepimizi geriyor. Çoğu insan yarınından endişe ediyor. Basından yurt dışında vatandaşlık arayanların sayısının artığını...
İçinde bulunduğumuz, siyasi ve ekonomik ortam hepimizi geriyor. Çoğu insan yarınından endişe ediyor. Basından yurt dışında vatandaşlık arayanların sayısının artığını öğreniyoruz. Hangi ülke hangi şartlarla vatandaşlık veriyor? Bu soruları araştıranların da arttığı ortadadır.
Toplum olarak, geçmişinde her sorunun üstesinden gelmiş bir milletiz. Bundan sonra sağlam moral ile gidersek siyasi ve ekonomik alanda da mutlaka düze çıkacağız.
Aslında özellikle ekonomide bugünlere geleceğimiz belliydi. Söz gelimi ben 11 Kasım 2005 yılında ''Ekonomide Kur Riski'' diye 80 sayfalık bir kitap yayınladım. Bu kitabı o zaman üyesi olduğum CHP Parti Meclisi'nde anlattım. Bazı arkadaşlar dinlemedi. Kuliste soranlara da ''Hoca ders anlatıyor'' demişlerdi.
AKP zaten hiçbir zaman yarını düşünmedi. Siyasette de, ekonomide de güne baktı.
2005 yılında yayınladığım bu kitabın giriş kısmının ilk satırları aynen şöyledir:
''İktisat politikaları iki tarafı kesen bıçak gibidir. Bazen istenmeyen tarafı daha çok kesebilir. Bu nedenle uygulanan iktisat politikalarının fayda ve maliyeti iyi hesaplanmalıdır.
Bu bağlamda IMF bazlı kısa vadeli politikalar, kısa dönemde enflasyon ve büyümede etkili oldu. Ancak ortaya daha önemli riskler çıktı. Ekonomik ve sosyal maliyetler oluştu.
Önce yangını söndürme sloganıyla, 2001 yılında uygulamaya konulan, yüksek reel faiz, düşük kur gibi geçici çözümler, süreklilik kazandı. Ve cari açık, dış borç riski gibi riskleri getirdi.
Yine, talep politikalar, reel ücretlerin ve tarım desteklerinin kısılmasına, kamusal altyapı yatırımlarının daralmasına eğitim ve sağlık hizmetlerinin aksamasına neden oldu..