Cumhuriyet devrimlerini kucağımızda bulduk

Yaşamakta olduğumuz, kur sorunu, enflasyon, işsizlik, yüksek ari açık, gibi   sorunlar ekonomide istikar sorunu yaşadığımızı gösteriyor.Birde Cumhuriyet döneminden birkaç örnek vereyim. 1938 sonrası...

Yaşamakta olduğumuz, kur sorunu, enflasyon, işsizlik, yüksek ari açık, gibi   sorunlar ekonomide istikar sorunu yaşadığımızı gösteriyor.Birde Cumhuriyet döneminden birkaç örnek vereyim. 1938 sonrası harp yılları olduğu için, 1923 ile 1938 yılları arasındaki dönemi örnek olarak veriyorum:1. Bu yıllarda Türkiyenin en yüksek büyüme oarnları yakalanmıştır… 1929 da yüzde 21.6 ve 1936 da yüzde 23.2 oranında büyüme yakalanmıştır. 1930 dünya krizi nedeniyle Milli Gelir 1932 yılında yüzde 10.7 oranında daralmıştır. 2004 ile 2038 yılları arasındaki 15 yılda  Milli Gelir yıllık ortalama yüzde 7.93 oranında artmıştır. (Ortalama yıllık büyüme hızı). 1923 yılını Milli Gelir  endeks değerini 100 alırsak , 1938 yılında bu endeksin reel değeri  291.16 olmuştur. Yani Milli gelir üç kat büyümüştür.2. Türkiye kuruluş yıllarında 1923 ile 1929 arasında cari açık vermiş… Ancak 1930 dan sonra sürekli cari fazla vermiştir.3. 1923 ile 1938 arasında geçen 16 yılın 6 yılında bütçe açığı, 10 ylında bütçe fazlası vardır.4. 1934 -1940 arası bir dolar 1.26 ve 1941-1945 arası 1.31 liraydı.5. Osmanlı Borçlarından Türkiye ye kalan topraklar oranında borç ödeme kabul edildi. Sınırlı olarak yeni dış borç alındı. 1930 da ABD' den 10 milyon dolar, 1932 Rusya'dan 8 Milyon dolar, 1938 yılında İngiltereden 16 milyon sterlin. Öte yandan, Atatürk Türkiyesinde ciddi iktisat politikaları vardı. Algı operasyonu ile toplumu yönlendirmek ve siyahı beyaz  göstermek kimsenin aklına gelmezdi. Zira, Kurtuluş Savaşı yalnızca cephede galip gelmekle  sınırlı bir savaş değildir.Dünyada bildiğimiz savaşlardan çok farklıdır. Kurtuluş Savaşı denilmesi yalnızca bir semboldür. Sıcak savaş gerçekte yeniden doğuş mücadelesinin, gerçekleşen devrimin yalnızca bir kısmıdır. Geride ekonomik bağımsızlık var. Halk iradesi var. Çağdaşlaşma var… Demokrasiye giden bir yol var. İnanç özgürlüğü ve laiklik var.Atatürk Türkiyesi, önce ekonomik bağımsızlık diyerek, kapitülasyonlar kurtulmayı Osmanlıdan miras kalan tutsak ekonomiyi, tam bağımsız ekonomiye dönüştürmeyi hedef almıştı.Bu anlayış içinde, kurtuluş savaşı sonrası Atatürk Türkiye'sinde belirgin iktisat anlayışı:•             Ekonomide tam bağımsızlık. Tam istikrar...•             Halk için akılcı çözümler.•             Ulusal çıkarları kollayan ekonomik ilişkiler.•             Açık ve şeffaf devlet,  şeklinde özetlenebilir. Mamfih, 1930 dünya buhranına kadar liberale iktisat politikaları ağırlıklı olmasına rağmen , özel sektörde sermaye yetersizliği ve o 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hükümet ekonomiyi yönetemiyor 04 Şubat 2021 | 287 Okunma Faiz zor düzeltir çok kolay bozar! 03 Şubat 2021 | 538 Okunma İktidar kümesteki kazları yoluyor 02 Şubat 2021 | 625 Okunma Cari açık ülkeye kan kaybettirdi!.. 31 Ocak 2021 | 225 Okunma Gıda fiyatlarında iktidarın yanlışları 29 Ocak 2021 | 359 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar