Devlet hepimizindir
Başbakan Binali Yıldırım ve şimdi de Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yatırım ortamı yaratılacağını ve yatırımların teşvik edileceğini açıkladılar. Gerçekten...
Başbakan Binali Yıldırım ve şimdi de Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yatırım ortamı yaratılacağını ve yatırımların teşvik edileceğini açıkladılar. Gerçekten Türkiye'nin gelir yaratması, istihdam yaratması için yeni yatırımlara gitmesi, sanayide mevcut kapasite kullanım oranını da artırması gerekir. Olanlar ise tersine yatırımların azalması yönündedir.
Eğer yatırımların önü açılmak isteniyorsa, teşviklerden daha önemlisi bürokrasiyi azaltmak gerekir. Zira bugün yatırımlarda bürokratik işlemler için yapılan harcamalar ve bürokrasi için geçen zaman yatırım maliyetlerinin en önemli kısmını oluşturuyor. Söz gelimi belediyelerden inşaat ruhsatı almak nerdeyse bir yıla uzanıyor.
Kaldı ki devlette bürokrasi artarsa, devlet objektif olmaktan çıkar. Zira bürokrat istediğine iş yapar, istemediğinin işini zorlaştırır. Oysa ki kamu hizmetlerinden vatandaşların eşit ve objektif yararlanması temel demokrasi ve temel hukuk kuralıdır. Devletin haksızlık ettiği insanlar ve sermaye açısından hem güven azalır, hem de negatif birikim oluşur ve bir yerde patlar. Toplumsal huzur bozulur.
Aslında yalnızca şimdi değil, bugüne kadar siyasi iktidarların devlete bakış açısı iki açıdan yanlış oldu:
Devlete hep ideolojik pencereden baktılar. Söz gelimi 1980 ihtilalinden sonra, Özal döneminde devlete zorunlu kötülük olarak bakıldı. Devletin piyasa düzenini bozduğu ve haksız rekabet yarattığı öne sürüldü. Bu anlayışlar sonucu devlet eliyle zengin yaratılması piyasa düzenini bozdu ve diğer müteşebbislere karşı haksız rekabet yarattı. Bugün de olanlar farklı değil.