Devleti yerli yerine koymalıyız
Bugüne kadar, siyasi iktidarlar devlete hep ideolojik pencereden baktılar. 1980 ihtilalinden sonra, Özal döneminde devlete zorunlu kötülük olarak bakıldı. Piyasa düzenini bozduğu ve haksız rekabet yarattığı öne...
Bugüne kadar, siyasi iktidarlar devlete hep ideolojik pencereden baktılar. 1980 ihtilalinden sonra, Özal döneminde devlete zorunlu kötülük olarak bakıldı. Piyasa düzenini bozduğu ve haksız rekabet yarattığı öne sürüldü.Aslında devlet piyasa düzenini bozmaz, tersine piyasadaki oligopol yapıları, kartelleşmeyi önler , spekülasyonu engeller ve bu yolla rekabetin önünü açar. Ne var ki Türkiye de, geçmiş iiktidarlar döneminde ve bu gün , devlet eliyle zengin yaratıldı, yasalarda kamu harcamaları için özel uygulamalara gidildi , birçok sektörde devlet imtiyazları verildi , bu nedenle piyasa düzenini bozdu .Devlet eliyle diğer müteşebbislere karşı haksız rekabet yaratıldı.Dahası siyasi iktidarlar devleti bir imtiyaz kapısı olarak kullandılar. Bugünde AKP teşkilatı devleti kendi malı gibi görüyor ve kullanıyor.İl ve ilçe başkanları , aynen 1950-1960 arasında olduğu gibi , mülki idareler üstünde etki kurmak istiyorlar. Kamu altyapı yatırımları itibariyle de siyasi İktidar âdeta devletin ipini çekti. Devletin altyapısını, doğal tekelleri özelleştirme yoluyla, eğitimi ve sağlık hizmetlerini özel sektöre devrederek, merkezi devlet ve belediyeler arasında yetki karmaşası yaratarak ve tahsisleri bizden dediklerine yaparak, devletin içini boşalttı.Devletin etkin ve güçlü olmasıyla, büyük ve hantal olması farklıdır. Devlet ekonomide optimal bir büyüklükte olmalıdır. Eğer devlet ayakkabı yapar ve otel çalıştırırsa, içi boş bir deve dönüşür. Devletin elinden altyapıyı, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi sosyal faydası daha yüksek olan hizmetleri alırsanız, kamu fonlarını siyasi amaçla kullanırsanız, devleti zayıflatmış olursunuz.2008 -2009 Küresel kriz, güçlü devletin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Bu nedenle tüm dünyada devleti yeniden yapılandırmak, devletin ekonomi içindeki payını optimal düzeye çıkarmak kaçınılmaz oldu.