Din istismarı refahtan götürüyor
Küresel süreç, gelir dağılımının bozulmasına, spekülatif piyasaların oluşmasına neden oldu... Ancak aynı zamanda geçici de olsa genel bir refah, huzur dönemi yaratı. Galiba insanlara bu huzur battı......
Küresel süreç, gelir dağılımının bozulmasına, spekülatif piyasaların oluşmasına neden oldu... Ancak aynı zamanda geçici de olsa genel bir refah, huzur dönemi yaratı.
Galiba insanlara bu huzur battı... Bütün dünyada akıl dışı, rasyonel olmayan ideolojik ataklar başladı... Bu ataklar Batı'da İslamafobi ve milliyetçi akımlar şeklinde oluyor. İslam ülkelerinde Siyasal İslam, anti laiklik ve otokrasiye yöneliş şeklinde oluyor.
Laiklik, demokrasinin temel taşıdır. Gelişmiş modern devletler, Anayasalarında yazmasa bile devlet düzeni Laiklik temeli üstüne kuruludur. Laik olmayan demokrasi topal olur.
Laik olmayan devletlerin adı demokratik devlet veya cumhuriyet olur ve fakat demokrasi ve Cumhuriyet esaslarından uzak olur. Eski Libya Halk Cumhuriyeti, Eski Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği, kişi diktası veya parti diktasına dayanan Cumhuriyetlerdir. Sovyetlerde de din karşıtlığı, inanca menfi müdahale ve bir nevi anti laiklik akımı idi.
Dinin yönetime kısmen veya tamamen yansıması düşünceye ve demokrasiye sınır getirmektedir.
Medeni ülkeler bu sorunu dinde reform yaparak çözmüş... Söz gelimi Hristiyanlıkta Hristiyan demokrasi ideoloji olarak ülke içinde "Hristiyanlık ilkelerinin" uygulamasına dayalıdır. Kamu içinde Hristiyan ahlakı, geleneği ve adetlerinin, modern ve demokratik bir biçimde uygulanmasını savunmaktadır. Avrupa'da Hristiyan Demokrat olan partiler bu ideolojiyi çağdaş yaşama uyarlamıştır.
Bazı ülkeler Anayasasında ve yasalarda yer almasa da laiktir. Zira gelişmiş Batı ülkelerinde demokrasi ve laik devlet birlikte var olmaya devam etmektedir. Bu ülkelerde demokrasi tabandan geldiği için, aksi kimsenin aklına gelmez.