Din ve inanç popülizmi
1990'lı yıllara kadar, laiklikten taviz verilmesi düşünülmezdi. Onun içinde din ve inanç konusu, herkesin kendisini ilgilendirir diye tartışılmazdı. Medyada, panellerde, ekonomik ve sosyal konular, işçi-işveren...
1990'lı yıllara kadar, laiklikten taviz verilmesi düşünülmezdi. Onun içinde din ve inanç konusu, herkesin kendisini ilgilendirir diye tartışılmazdı. Medyada, panellerde, ekonomik ve sosyal konular, işçi-işveren ilişkileri, teknoloji geliştirme ve eğitim konuları tartışılırdı.
Türban tartışılmaya başlandıktan sonra ve özellikle 2002 seçimlerinden sonra, laiklikten taviz verildiği için tartışmaların yüzde ellisi din ve inanç konusunda yapılıyor.
Bu tartışmalar toplumda zaman kaybına neden oluyor. Toplumsal dinamizmi, bilim tekniği baltalıyor.
Son on beş senedir, din ve inanç alanında her zaman birisi biterse mutlaka başka bir gündem yaratılıyor.
Söz gelimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı ilahiyatçıların yalan yanlış açıklamaları karşısında İslam'ın güncellenmesi gerektiğini söyledi.
''Din adamı olarak ortaya çıkıp da kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı içtihatta bulunan kişiler ortaya çıkıyor. Bunlar bu asırda yaşamıyorlar, çok farklı bir dünyada yaşıyorlar. Çünkü İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi var. Siz İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız. Beni birçok hoca efendi tefe koyacak o ayrı mesele. Rabbim bizi tefe koymasın" dedi.