Kriz ''geliyorum'' diyor
Raiting kuruluşları bankaların ve Türkiye 'nin kredi notunu düşürdü. Yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı. AB Türkiye ye desteğini kaldırdı. Halen kurlar yüzde 25 daha değerli, tersine TL yüzde...
Raiting kuruluşları bankaların ve Türkiye 'nin kredi notunu düşürdü. Yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı. AB Türkiye ye desteğini kaldırdı. Halen kurlar yüzde 25 daha değerli, tersine TL yüzde 25 oranında daha düşük değerdedir.
Buna karşılık sanayi üretim endeksi arttı. Ciro endeksi arttı. Büyüme var. Bu nasıl oluyor?
Aslında büyümeden daha önemli olan, istikrarlı büyümenin devam etmesidir. Türkiye de büyüme istikrasızlık kaynağı oldu. Büyüdükçe cari açık artıyor. Çünkü üretim yapmak için girdi olarak kullandığımız ara malı ve hammaddeyi ithalat etmek zorundayız. Bunun içindir ki büyüme ödemeler dengesini bozuyor.
Öte yandan yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı. Tersine çıkışlar var. Bu paralelde kırılganlık arttı. Dış borçları çevirmek zorlaştı. Yurt dışında yüzde 12 dolar faizi ile tahvil satanlar var. Döviz talebi ve kur arttı. Dolar yüzde 25 daha değerli. Kur artışı da ithal maliyetini ve üretimde girdi maliyetlerini artırdı. Enflasyon yükseldi.
Demek ki siyasi iktidar her şeyi olduğu gibi büyümeyi de slogan olarak kullanıyor ve popülist amaçla hormonlu büyüme üstüne yoğunlaşıyor, arkasında bıraktığı tahribatı görmüyor veya göremiyor.
Bu gidişten kaynaklanan istikrar sorunu sürdürülemez boyutlara ulaştı ve maalesef giderek tırmanıyor.