Piyasa jargonunda kabadayılık yoktur

Türkiye'nin veya başka bir ülkenin dış piyasalarda sattığı tahvilleri  ve bonoları alanlar, bunları geri ödeme riskine karşı sigorta ettiriyor. Türkiye'nin Moody's kararından sonra risk primi, CDS (Credit Default...

Türkiye'nin veya başka bir ülkenin dış piyasalarda sattığı tahvilleri  ve bonoları alanlar, bunları geri ödeme riskine karşı sigorta ettiriyor. Türkiye'nin Moody's kararından sonra risk primi, CDS (Credit Default Swap)ı  arttı. Risk priminin artması , dış borçlanma maliyetini olumsuz etkiliyor.   Biz ne kadar suçlarsak suçlayalım, piyasa  raiting kuruluşlarının  gözünün içine bakıyor. Raiting kuruluşlarını suçlamak piyasanın ortak diline, yani jargonuna aykırıdır. Biz hep ekonomiyi, piyasayı kendi mantığımıza göre veya popülist amaçlı yorumluyoruz. Söz gelimi Hükümet üyeleri ve baz gazeteler, 22 Eylülde yapılan Hazine ihalelerine bankalar tarafından yapılan yüksek talebi, Piyasanın  Moody'si dinlemediği şeklinde yorumladılar.Oysaki İşin gerçeği farklıdır... Bu ihalelere yalnızca yurt içi bankalar talepte bulundu. Ayrıca bankalar özel sektöre daha yüksek faizle  borç vermek yerine , daha düşük faizle hazine kağıtlarını  tercih ettiler. Bunun nedeni durgunluktur ve bankaların özel sektörü riskli görmesidir. Dahası bankalar Merkez Bankasına ağırlıklı ortalama olarak yüzde 7.90 dan borçlandı , hazine kağıtlarını yüzde 10'dan aldılar. Zira  Merkez bankası yasa gereği  doğrudan hazineye sınırlı borç verebiliyor.Bunları doğru okumasak, duygularımızla okursak , bu gün içinde bulunduğumuz durgunluktan uzun süre çıkamayız.Türkiye'nin temel sorunu  tasarruf yaratamıyor olmasıdır. Bunun için dış kaynağa bağlıyız. Ancak dış borçlanmanın da bir sınırı var. Kaldı ki, Türkiye ye doğrudan yatırım yapacak yabancı sermaye gerekiyor. Sıcak para, spekülatif sermaye raiting kuruluşlarını da dinlemez. Riskli ülkelerde vurgun yapmayı tercih edebilir. Ancak ciddi ve uzun dönemli yabancı yatırım sermayesi, kırılgan ekonomilere , sıcak paranın ve spekülatif sermayenin cirit attığı ekonomilere gitmez.Maalesef bu sene ödemeler blançosunda bu sorunu daha net olarak görebiliyoruz. Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarda ilk yedi ayında 10,5 milyar USD olan yurt içine yönelik net doğrudan yabancı yatırımlar bu yılın ilk yedi ayında 4,8 milyar USD ile daha düşük düzeyde kalmıştır.(Aşağıdaki tablo ) OCAK-TEMMUZ  ödemeler bilançosu bazı kalemler-------------------------------------------------------------------------------------------------                                                                                                                                                                                       Milyar dolar                                                                                                            2015        2016                                                                                                           ----------    ---------1)Cari açık                                                                                  - 25,0         - 21,72)Türklerin yurt dışında doğrudan yatırım                   2, 8            1,83)Yabancının yurt içinde doğrudan yatırım                   10.5            4.84)--------------------------------------------------------------------------------------------------------------Protföy yatırımları  çıkış                                                     7,1            ----             Kaynak: Piyasa jargonunda kabadayılık yoktur - Esfender KORKMAZ

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hükümet ekonomiyi yönetemiyor 04 Şubat 2021 | 287 Okunma Faiz zor düzeltir çok kolay bozar! 03 Şubat 2021 | 538 Okunma İktidar kümesteki kazları yoluyor 02 Şubat 2021 | 625 Okunma Cari açık ülkeye kan kaybettirdi!.. 31 Ocak 2021 | 225 Okunma Gıda fiyatlarında iktidarın yanlışları 29 Ocak 2021 | 359 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar