Yoksulluk tuzağı
Literatüre yerleşmiş iki yoksulluk tarifi vardır. Birisi mutlak yoksulluk; özetle açlık sınırının altında yaşayanları ifade eder. Uygulamada bir kişinin veya hane halkının yaşamını...
Literatüre yerleşmiş iki yoksulluk tarifi vardır.
Birisi mutlak yoksulluk; özetle açlık sınırının altında yaşayanları ifade eder. Uygulamada bir kişinin veya hane halkının yaşamını sürdürebilmesi için önce gerekli olan asgari temel ihtiyaçları tespit edilir. Ardından, bu temel ihtiyaçları karşılamak için gerekli gelir belirlenir. Bu gelirin altında geliri olanlar mutlak yoksuldur.
Göreli Yoksulluk; aynı toplumda, beslenme, yaşam standartları, toplumda yaygın olan aktivitelere erişme durumuna göre belirlenir. Uygulamada Dünya Bankası tarifine göre; "Yoksul hane halkı veya birey ile o toplumda yaşayan ve mevcut koşullara göre ortalama bir gelire sahip olan hane halkı veya birey arasındaki gelir kaynaklarına sahip olma kabiliyeti arasındaki fark ifade edilmektedir."
Yoksulluk kısır döngüsüne giren ülkeler, bu döngüden ancak sürünerek çıkabilirler. Dünya ekonomik konjonktüründe iyileşme, uygulanan politikalar, yeni bir adım (söz gelimi bilgi teknolojisinde uzmanlaşma) ve organik tarım gibi adımlar, çıkış imkanlarını artırabilir.
Nüfus artış hızı yüksek olan gelişmekte olan ülkeler, Nelson'un düşük düzeyde denge duzağına düşebilirler. Düşük Seviyeli Denge Tuzağı (Low-Level Equilibrium Trap) Richard R. Nelson tarafından geliştirilmiştir. Aslında bu olgu pratikte herkesin dikkate aldığı bir olgudur. Nelson bu olgu için teorik çerçeve çizmiştir; Bir ülkenin nüfus artış hızı, GSYH da büyüme hızından daha yüksek olursa, bu olgu fert başına geliri sürekli olarak geçimlik düzeye düşmeye zorlar.
Düşük düzey denge tuzağından kurtulabilmek için; ekonomide kaynakların etkin dağılımı sağlanmalı, teknolojik ilerleme ve büyük hacimli yatırımlar artırılmalıdır. Ayrıca, doğum kontrolü ve aile planlaması yapılmalıdır.