Amedeo Clemente Modigliani (1884 -1920)
Ah ah, olur mu, yakışıklı ressam? “Bu çılgınlığın sonu geldi,” diyerek, daha 35 yaşındayken ışıklara koşulur mu? Bak, toprağa verilişinden iki gün sonra, ikinci çocuğuna hamile...
Ah ah, olur mu, yakışıklı ressam? “Bu çılgınlığın sonu geldi,” diyerek, daha 35 yaşındayken ışıklara koşulur mu? Bak, toprağa verilişinden iki gün sonra, ikinci çocuğuna hamile olan karın Jeanne de, kendini beşinci kattaki odasının penceresinden atarak sana koşmuş. Ama aradan on yıl geçse de, sonunda senin yanına gömmüşler onu.
Küçüklüğünde başlayan zorlu, inişli çıkışlı hayatın, büyüdüğünde de çeşitli hastalıklarla ve yoksullukla mücadeleyle geçmiş. Ama yine de “Hayatım umurumda bile değil,” deyip hep gülümsemişsin hayata. Yaratıcılığa giden yolun meydan okuma ve düzensizlikten geçtiğine inanmış, bohem yaşamınla, özel tavırlarınla hep söz ettirmişsin kendinden.
Daha on yaşında iken tüberküloza yakalanmış ve hayatın boyunca bu hastalığın gölgesinde yaşamışsın. Senin sanat yeteneğini keşfeden ilk öğretmenin, çok kültürlü bir kadın olan annen olmuş. On dört yaşında da seni o zamanın ünlü sanat okuluna kaydettirmiş.
Yirmi iki yaşındayken Paris’e gitmiş, orada zamanın ünlü şairleri, yazarları, ressamları ve en önemlisi Picasso’yla tanışmışsın. Aranızdaki tatsız ilişkiye rağmen birbirinize derin bir sevgi ve saygı duymuşsunuz. Picasso senin için “O bir Tanrı,” dermiş.