Salvador Dali
Bu hafta, bizim göremediklerimizi görüp, onları hayal gücüyle yeniden şekillendirip, tualine geçirerek, sonunda şaheser resimler olarak bize sunan İspanyol ressam Dali’yi anlatayım size. Sevgili Dali; 11 Mayıs 1904’te...
Bu hafta, bizim göremediklerimizi görüp, onları hayal gücüyle yeniden şekillendirip, tualine geçirerek, sonunda şaheser resimler olarak bize sunan İspanyol ressam Dali’yi anlatayım size.
Sevgili Dali; 11 Mayıs 1904’te İspanya’nın Katalonya Bölgesi’nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişsin. Senden dokuz ay önce ölen ağabeyinin ismini koymuşlar sana (Salvador Felipe Jacinto Dali). Bu senin kimliğini şekillendiren en önemli etmen olmuş ve benliğinde yaralar açmış. Çocukluk hayatın ölen ağabeyinin gölgesinde geçmiş. Yıllar sonra demişsin ki; “Doğar doğmaz, tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım” .
10 yaşında bir resim okuluna kaydolup, ilk eserlerini evinizde sergilemişsin. İlk resmi sergini ise 1919’da Figueres’teki Municipal Theater’da açmışsın. Sonra Madrid’de bulunan San Fernando Güzel Sanatlar Okulu’nun öğrenci yurduna yerleşmiş ve burada empresyonist/ realist ressamları tanımış ve kübizmi keşfetmişsin. 1925 yılında, kübizmin etkisiyle ürettiğin eserlerle Barcelona’da açtığın kişisel sergin çok başarılı olmuş. 1920 – 1929 yılları arasında kız kardeşin Anna Maria modelliğini yapmış ve bu yıllarda Paris’te, büyük Picasso ile tanışmışsın.