AK Parti taraftarlarına...

Spor taraftarlığı özel bir ruh hali… Belki de cemaatçi yapılardan uzaklaşmış olan modern toplumda bir ihtiyacı, yani bir cemaatin parçası olma duygusunu tatmin edebildiği için. Aşırı...

Spor taraftarlığı özel bir ruh hali… Belki de cemaatçi yapılardan uzaklaşmış olan modern toplumda bir ihtiyacı, yani bir cemaatin parçası olma duygusunu tatmin edebildiği için. Aşırı bireyselliğin yalnızlaşma, kaybolma ve terk edilme anlamına geldiği bir alemde kendine benzeyenlerle bir arada olabilme, ortak bir sorunu eşit koşullarda sahiplenme imkanı… Çünkü spor taraftarlığında zengin-fakir veya kentli-köylü türünden ayrımlar yok. Herkes aynı derecede ‘otorite’...

Bu sahiplenme hali taraftarları katı olmaya, sanki kulübü kendileri yönetiyormuş gibi davranmaya itebiliyor. Kötü oyun kadar kötü yönetim de sert eleştiriliyor. Bunu yapan taraftarlar kendi takımlarını daha az sevip destekliyor hale gelmiş olmuyorlar. Aksine eleştirinin sertliği hemen her zaman samimi bir kaygının ifadesi, kulübe bağlılığın işareti olarak algılanıyor. Eleştiriler kulübün yöneticileri dahil kimse tarafından yadırganmadığı gibi, genel hissiyatı temsil edebileceği düşüncesi ile ciddiye alınmak zorunda kalınıyor. Güçlü duygular taraftarlığın göstergesi, hatta taraftarlığın vazgeçilmez kanıtı olarak görülüyor.

***

Söz konusu algının anlaşılır bir nedeni var: Taraftarın esas ve bazen tek derdi takımının başarılı olması. Bütün o sertliğin, eleştirel yaklaşımın arkasında reddedilmesi mümkün olmayan bir samimi sahiplenme yatıyor. Dahası taraftarların diğer takımları böylesine eleştirmeleri hiç görülmemiş bir şey. Çünkü doğal olarak kendi takımlarına bakarken kullandıkları standartlar, diğer takımları değerlendirirken kullandıklarından daha yüksek. Esas kendi takımlarını eleştiriyorlar, çünkü başkasının değil, onun başarılı olmasını istiyorlar.

Gerçek sahiplenme böyle bir şey… Herkesin önünde kendi takımını, bir yerde doğrudan ‘kendini’ eleştiriyorsun. Takım ve kulüp doğruyu yapsın, beğeni ve saygı kazansın, başarılı olsun istiyorsun. Mesele her müsabakayı kazanmak değil. Bunun gerçekçi bir beklenti olmadığı zaten açık. Yüksek performans gösterebilmek, ‘bu işi’ iyi yapıyor olmak, klas atlamak daha büyük bir ödül.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar