Asalak siyasetinin kariyer yolları
Şurası kesin ki AKP Türkiye’de çok fazla sayıda kişinin kimyasını bozdu. İslami hassasiyete sahip, taşradan veya büyük kentlerin orta alt mahallelerinden gelen, vasat eğitimli, modernlikten nasibini almamış...
Şurası kesin ki AKP Türkiye’de çok fazla sayıda kişinin kimyasını bozdu. İslami hassasiyete sahip, taşradan veya büyük kentlerin orta alt mahallelerinden gelen, vasat eğitimli, modernlikten nasibini almamış, ‘maalesef görgüsüz’ bir takım insanların iktidarı ele geçirmeleri birçokları için zaten başlı başına bir travmaydı. Hem de 28 Şubat’ın henüz beşinci yılında ve yeni kurulan bir partiyle… Ama asıl travma bu partinin (aslında solculara yakışacak diye düşünülen) reformlara girişmesi, Kürt meselesini çözmeye soyunması, askeri vesayeti neredeyse bitirmesi ve (gerçekten belki de herkes için şaşırtıcı biçimde) ekonomiyi iyi yönetmesi oldu. Laik/sol kesimin çoğunluğunun içinden AKP’nin yaptığı olumlu işleri teslim etmek bir türlü gelmedi… Reformcu ve dönüşümcü yaklaşımın ‘geçici’ olduğu, ‘mecburen’ yapıldığı, partinin ‘asıl’ yüzünün eninde sonunda ortaya çıkacağı savunuldu ve giderek psikolojik açıdan bu beklentinin esiri olundu.
Dolayısıyla Gezi olayı sadece bir sokak kalkışması değild