Bir antidepresan olarak ABD
Gülenci darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu fikri herkesin zihnine ve kalbine çok yakın geldi. Haksız da değiliz. Arkamızda bu beklentiyi beslemek açısından çok elverişli bir altmış yıl var....
Gülenci darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu fikri herkesin zihnine ve kalbine çok yakın geldi. Haksız da değiliz. Arkamızda bu beklentiyi beslemek açısından çok elverişli bir altmış yıl var. Geçmiş darbelerde ABD’nin tavrını bildiğimiz gibi, dünyanın çeşitli yerlerindeki ‘performansından’ da haberdarız. Üstelik bu darbeye ilişkin olarak önce tedirgin bir duruş sergilenmesi, ardından ‘muhataplarımızı kaybettik’ türünden basiretsiz beyanlar edilmesi kanaatimizi güçlendirmiş durumda. Bazı ABD’li yetkililerin söylenmesi gerekenleri söylemesi ise, hem ifadelerin soğukluğu, hem de medyanın hala devam eden bariz kötü niyeti nedeniyle etkisiz kalıyor. Nitekim Gülen’in iadesi konusunda ABD’nin ‘formel’ yaklaşımı da kasıtlı bir tercih olarak okunuyor…
***
Dolayısıyla inancımız neredeyse tam! Ne var ki ABD’nin gerçekten de bu darbe girişiminin arkasında olduğuna dair somut bir kanıt yok. Gerçi bazı medya organları kanıt üretmeye kalktı ama doğrusu kendilerini gülünç duruma düşürmekle kaldılar. Çarpıtılmış bilgi ve asparagas haberler üzerinden manipülatif yönlendirmelerle yol almak pek mümkün değil. Eğer amaç bazı okuyucuları etkilemek ise belirli bir başarı kaydedebilirsiniz. Ama ciddi okuyucuya hedeflenenin tam zıt mesajı vermiş olursunuz… Çünkü siyaseti orta düzeyde takip eden bir okuyucu bile, ileri sürülen ‘delilleri’ gördüğünde ‘darbenin arkasına kasten ABD yerleştirilmek isteniyor’ diye düşünecektir.