Devekuşu rahatlığı
Sıklıkla şikayetçi olduğumuz ‘çifte standartlı’ bakış aslında küresel bir riyakarlığın izdüşümünden ibaret. Herkes diğerinin çifte standardından muzdarip ama kendisininki...
Sıklıkla şikayetçi olduğumuz ‘çifte standartlı’ bakış aslında küresel bir riyakarlığın izdüşümünden ibaret. Herkes diğerinin çifte standardından muzdarip ama kendisininki konusunda son derece kıskanç ve tutucu… Çünkü kendine yontmanın insani bir özellik olmasının ötesinde, bu çarpıklık ulus devlet dünyasında bir ‘milli’ tutum olarak yerleşip meşru hale geldi. Başkalarının kaypak davranışlarını hemen kayda geçiyor, ama kendimizinkileri milli menfaat şemsiyesi altında gizliyoruz. Söz konusu davranışın tezahürlerinden biri, lehimize laf eden yabancıları ‘nesnel’ oldukları için yüceltirken, kendi içimizden çıkan nesnel değerlendirmeleri millilik dışı ilan etmemiz. Bunun da bir başka riyakarlık olduğunu idrak etmeden… *** Geçenlerde Akif Beki ‘Savaş karşıtının yabancısı makbul’ (3 Şubat) başlığını koyduğu yazısında bu durumun ironik bir resmini çizmişti. Kendi ülkelerinin siyasetine muhalif Noam Chomsky ve David Grossman gibi insanların bizlerin gözünde birer kişilik abidesi haline gelirken, ülkelerinin siyasetine biraz mesafeli kalan ya da farklı bir yol öneren Türkiyeli vatandaşların manevi linçe uğradığını anlatıyordu. İşin bir yönü gerçekten de Beki’nin anlattığı gibi… Ama diğer bir yönü de var. Kişilik abidesi haline getirdiğimiz yabancı düşünür ve yorumcuları da ‘parçalı’ olarak kullanıyoruz. Adamlar sadece kendi devletlerinin siyasetini eleştirmeyip bazen de Türkiye üzerine değerlendirme yapıyor, ama bunların birçoğunu duymak işimize gelmiyor… Nitekim tam da bu kategoriden bir başkasını Akif Beki yazısında şöyle tasvir etmiş… “Adın Robert Fisk ise, İngiliz bir gazeteciysen, kendi milli kuvvetlerinin Ortadoğu’ya barış ve düzen getirme savaşlarını ikiyüzlü bulup yeriyorsan, askeri müdahalelerin istikrar değil ancak kan ve gözyaşı götürdüğünü yüze vuruyorsan, koalisyon güçlerinin Suriye yalanlarını bağıra çağıra afişe ediyorsan gözümüzsün, senden sevgilisi yok bize. .