Hamasetten siyasete geçme vakti
Brüksel’deki patlamalar Ankara’da son canlı bomba cinayetindeki mesajı hatırlattı: Siz bizim merkezimize girerseniz, biz de sizinkine gireriz… Terörün tek bir yerden yönetildiği türünden kolaycı yaklaşımlara...
Brüksel’deki patlamalar Ankara’da son canlı bomba cinayetindeki mesajı hatırlattı: Siz bizim merkezimize girerseniz, biz de sizinkine gireriz… Terörün tek bir yerden yönetildiği türünden kolaycı yaklaşımlara kapılmaya gerek yok. Küresel bir dünyada yaşıyoruz ve herkes birbirinden ‘öğreniyor’. Kurulu düzenle şiddet mücadelesine girenlerin ortak araçlar ve yöntemler kullanması doğal. Bu durum terörün küresel bir planda ele alınması gerekliliğini ortaya koyduğu kadar, her ülkenin kendisini bir ‘terör çekim merkezi’ olmaktan çıkarmak için kafa yormak zorunda olduğunu da söylüyor. *** Türkiye bu açıdan ele alındığında ilk bakışta çok handikaplı bir ülke olarak görülebilir. Bir yanda PKK’dan DHKP-C’ye uzanan ve bilumum sol şiddet örgütlerini içeren bir yelpaze, diğer yanda IŞİD ve onun muhtemel yerel uzantıları. Ancak Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin sahip olmadığı çok önemli bir avantajı var. Avrupa ülkelerinin sorunu göçmenleri bir ‘alt sınıf’ olarak konumlandırmaları ve itiraz edilmesi güç bir hukuk yapısı altında yaşatılan sistematik ayrımcılığı engelleyememeleri… Bu ‘verimli’ zemin Ortadoğu’daki Batı manipülasyonları sonucu ortaya çıkan şiddet örgütlenmeleri tarafından kolayca zehirlenebiliyor. Batının karşısında sadece ideolojik değil, sosyolojik olarak da çözmesi gereken bir mesele var.