İktidar niçin Atatürk’çü oldu?
Siyasi akımların güce pervane olmaya teşne olduğu bir coğrafyada, Atatürkçü olmak marifet değil. Ama her bağlamda merkezin dışından gelerek yerli bir demokrasi projesini hayata geçirme potansiyeli taşıyan bir...
Siyasi akımların güce pervane olmaya teşne olduğu bir coğrafyada, Atatürkçü olmak marifet değil. Ama her bağlamda merkezin dışından gelerek yerli bir demokrasi projesini hayata geçirme potansiyeli taşıyan bir siyasi hareketin, dönüp dolaşıp Atatürkçü olması tarihsel açıdan trajik bir durum… Öte yandan İslami duyarlılığa sahip muhafazakarların psikolojik, kültürel veya ideolojik açıdan kendilerini Atatürkçülüğe yakın hissetmeleri zor. Bu kesimde Mustafa Kemal’in artı yönü bağımsızlıkçılığı ve böylece İslam’ın bu topraklarda hüküm sürmesini mümkün kılmasıydı. Ne var ki ardından gelen otoriter ve dışlayıcı laiklik anlayışı, söz konusu artıyı tam aksi yöne çevirdi. Bu nedenle sadece İslami muhafazakarlar değil, onu çok daha çeşitlendirmesine rağmen AK Partililer de Atatürkçülüğü yadırgayacaktır. Hem kültürel baskıcılığı sindirememeleri, hem de bu ideolojinin laik kesimi ‘milleti hakimeye’ dönüştüren kayırmacı ve korumacı siyaseti pervasızca ülkeye yerleştirmesi nedeniyle. O nedenle bugün Atatürkçü olmaya çalışan, İslami muhafazakarlar ya da AK Parti değil, iktidar. . . Bu da iktidarın artık siyasi açıdan AK Parti’den ve sosyolojik açıdan da İslami muhafazakarlardan farklılaştığını ima ediyor.