İktidara hakkaniyetli bakış

AK Parti Kürt meselesini gerçekten de ülkenin demokratikleşmesi bağlamında çözmek istedi ve hala da istiyor. Ancak bunu fazlasıyla ‘kendi bildiği gibi’ yapmaya kalktı ve Batıya duyulan tedirginlik nedeniyle kendisini...

AK Parti Kürt meselesini gerçekten de ülkenin demokratikleşmesi bağlamında çözmek istedi ve hala da istiyor. Ancak bunu fazlasıyla ‘kendi bildiği gibi’ yapmaya kalktı ve Batıya duyulan tedirginlik nedeniyle kendisini dış etkilere kapadı. İçerde ise siyasi kavganın getirdiği kutuplaşmaya bizzat çıta yükselterek cevap verdi ve giderek yalnızlaştı. Bu koşullar altında herhangi bir çözüm sürecinin başarılı olması mümkün değildi ve bundan sonra da mümkün olmayacak. İktidar olduğundan hareketle en büyük sorumluluğun AK Parti’de olduğu ve başarısızlığın bedelini de onun hanesine yazmamız gerektiği söylenebilir ve çok yanlış da olmaz. Ancak gerçeklik bu denli basit değil ve hakkaniyetli davranmak istiyorsak AK Parti’nin nasıl olup da bu noktaya sıkıştığını anlamaya çalışmamız gerek.  ***  Türkiye’deki çatışmanın dünyanın diğer noktalarında yaşanmış veya yaşanmakta olanlardan birçok farkının olduğu doğru. Ancak söz konusu çatışmaların da birbirinden birçok farklı yönleri var. Diğer bir deyişle ‘Kürt meselesi hiçbirine benzemez’ demek boş bir laf. Doğru yaklaşım Türkiye dışındaki örneklerin tümüyle bizimki arasında temel bir farklılığın olup olmadığına bakmak… Ve böyle bir fark var: Bütün örneklerde çatışmanın bir tarafında mağdur/isyancı, diğer yanında hakim güç/kimlik yer alıyor ve bu hakimiyet hem toplumsal hem siyasi alanda geçerli. Ama Türkiye’de böyle değil… Çünkü çatışmayı çözmek isteyen siyasi iktidar, arkasında yeterli sayısal destek olmasına karşın, hegemonik kimliğin, dolayısıyla ideolojinin taşıyıcısı değil. Diğer örneklerde iktidarın devlet ideolojisi nezdinde herhangi bir meşruiyet zaafı yok. Ama AK Parti’nin var…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar