Kaderimiz…
Bizdeki medyayı ve siyasetçileri takip ettiğinizde tüm dünyanın büyük bir komplo etrafında ‘bizim gibilere’ karşı birleşmiş olduğunu düşünebilirsiniz. Örneğin Suriye’de ABD ve...
Bizdeki medyayı ve siyasetçileri takip ettiğinizde tüm dünyanın büyük bir komplo etrafında ‘bizim gibilere’ karşı birleşmiş olduğunu düşünebilirsiniz. Örneğin Suriye’de ABD ve Rusya’nın her ikisi de aleyhimize çalışmakta, ortakları ile birlikte etrafımızdaki çemberi her geçen gün daraltmaktalar… Sanki bütün aktörler her adımı Türkiye’yi zayıflatmak üzere atmakta. Oysa söz konusu iki büyük aktörün dünyası içinden bakıldığında Türkiye, sorun yaratmaması için tatmin edilmeye çalışılan ama son kertede oluşacak duruma razı edilecek birçok aktörden biri… *** Küresel gelişmelere baktığımızda da genellikle aynı şekilde komplocu bir açıklama ihtiyacı içinde olabiliyoruz. Batı dünyasının, kapitalizmin ya da üst aklın her şeyi önceden organize ettiğini ve dünyanın geri kalanını kandırdığını düşünme kolaycılığına sapıyoruz. Bu yaklaşımın altında ‘sonuçlardan hareketle nedenlere gitme’ diye özetlenebilecek bir yerleşik tutum var. Sonucun kime yaradığına bakarak herhangi bir olayın nedenlerinin ne olabileceğini anlayabileceğimizi sanıyoruz. Oysa her olay bir süreci ve sayısız etkilenme ilişkisini ifade ediyor. Çok aktörlü girift bir dünyada, olayın başındayken kimse sonucunu bilmiyor, ancak herkes etkilemek istiyor. Sonuç bu etkileşimlerin uzantısı olarak ortaya çıkıyor. Doğal olarak daha güçlü aktörlerin etkisi diğerlerinden fazla… Ama önceden tasarladıkları sonuçlara erişmeleri son derece zor.