Model ülke Mısır!
Hak ve özgürlükler alanında açılımlar yaptığı, bürokratik vesayeti reformlarla dönüştürdüğü dönemde Batı’dan Doğu’ya hemen herkes Türkiye’nin model ülke...
Hak ve özgürlükler alanında açılımlar yaptığı, bürokratik vesayeti reformlarla dönüştürdüğü dönemde Batı’dan Doğu’ya hemen herkes Türkiye’nin model ülke olduğunu söylüyordu. Bu sadece normatif bir istek değildi. Müslüman veya Doğulu ülkelerin Türkiye’ye benzemesi ‘gereği’ önerilirken, gerçekte de birçok toplum Türkiye’deki dönüşümü örnek alan dinamikler geliştirmekteydi. Türkiye o dönemi el birliği ile harcadı… Ve görünen o ki biz ‘FETÖ darbesi ve onunla mücadele’ sürecinde model olmaktan uzaklaşırken, benzer bir yolun yolcusu olan Mısır şimdi ‘milli manipülasyon’ siyasetinin model ülkesi haline geliyor. *** Bir süre önce Mısır’ın resmi haber ajansı MENA, istihbarat girdilerine dayandırdığı haberde Katar tarafından finanse edilen ve Türk istihbaratının talimatıyla çalışan 29 kişilik bir şebekenin yakalandığını bildirmişti. ‘Çete’ mensupları ulusal çıkarlara zarar verme, terör örgütüne üyelik, para aklama gibi eylemlerle suçlanmaktaydılar. Konu ile ilgili gazete başlıklarından biri ‘Erdoğan Mısır’ı gizlice gözetliyor’ demekte, genelde Türkiye’nin Müslüman Kardeşler ile işbirliği içinde oluşturduğu ‘büyük casusluk şebekesinin’ gözaltına alındığı işlenmekteydi. Bir TV kanalına göre şebekenin yakalanması Türkiye için ‘acı bir yumruk’ niteliğindeydi ve bu gibi işler yaparak Türkiye aslında uluslararası kamuoyunun dikkatini kendi iç sorunlarından uzaklaştırmaya çalışmaktaydı… Geçen hafta MENA bir haber daha geçti… Buna göre şebekenin asıl amacı Mısır devletini mali olarak çökertmek ve Müslüman Kardeşleri yeniden iktidara getirmekti. Olay artık bir ‘casusluk soruşturması’ olarak adlandırılıyor ve o bağlamda bir dizi ‘casusluk malzemesinin’ ele geçirildiği, ilgili kişilerin mal varlıklarının dondurulduğu bildiriliyordu. Olayın merkezinde gözüken ve elektronik ürünlerle iştigal eden bir şirketin yasalara aykırı davrandığı iddia edilirken, söz konusu şirketin İstanbul’daki ofisinin fotoğrafları da medyaya servis ediliyordu… Haberlerin içeriğinde yer alan değerlendirmelere bakılırsa Mısır güvenlik ve istihbarat birimleri yargının zayıf konumundan yararlanarak bu tür davalar açabiliyormuş.