Muhalefetin şansı
Erdoğan’ın geçmişte hemen hiç yapmadığı bir taktik yanlışı sonucu muhalefet ittifakının geçerli ve anlamlı bir slogana kavuştuğu görülüyor. Adının da ‘millet’...
Erdoğan’ın geçmişte hemen hiç yapmadığı bir taktik yanlışı sonucu muhalefet ittifakının geçerli ve anlamlı bir slogana kavuştuğu görülüyor. Adının da ‘millet’ ittifakı olduğu düşünülürse, 1950 seçimlerinin ‘Yeter, söz milletin’ sloganına benzer ‘Tamam, söz milletin’ lafı toparlayıcı ve mobilize edici bir işlev görebilir. Ancak bu slogan tek başına yeterli değil, çünkü iktidarın değiştirilmesi talebini seslendirmenin ötesine geçmiyor. Ne var ki muhalefet olgusal açıdan da ‘şanslı’… Karşısında ekonomiyi altyapı hizmeti sanan, ne pahasına olursa olsun büyüme peşinde koşarak toplumsal maliyetlere neden olan, piyasadaki güven eksiğini inşaat sektörü ile tamamlamaya çalışan ve makro dengeler üzerindeki kontrolü sarsılmış bir iktidar var. *** AK Parti/MHP koalisyonun ekonomi yönetimi açısından asıl sorunu, aklınca verdiği olumlu mesajların reel aktörlerin kulağına hiç de öyle yansımadığını fark etmemesi. Başbakan’ın Bankalar Birliği toplantısındaki hali bunun iyi bir örneğiydi. Faizlerin yükselmesinin bankaların çıkarına olmadığının vurgulanmasının ardından söz alan Yıldırım “Bu sizin için iyi değilse indirelim. Tamam mı? Sözü de aldık…” diyebiliyor. Sanki faiz bağımsız bir değişkenmiş ve bankaların ‘iyi niyeti’ ile inebilirmiş gibi. Neyse ki Yıldırım henüz rasyonalitesini kaybetmediği için “Tabii biz de boş durmayacağız, enflasyonu aşağı çekeceğiz” diye eklemiş.