Müslümanlar yeni milliliği inşa edebilecek mi?

Milliyetçilik çağı başladığında Osmanlı epeyce sıkıntıya düşmüştü. Sadece ayrılıkçılığın yol açtığı parçalanma tehdidi nedeniyle değil....

Milliyetçilik çağı başladığında Osmanlı epeyce sıkıntıya düşmüştü. Sadece ayrılıkçılığın yol açtığı parçalanma tehdidi nedeniyle değil. Dünyanın ‘ilerleme’ olarak sunduğu yeni ideoloji ile teorik planda başa çıkmakta zorlandığı için. Ümmet yaklaşımından gelenlerin bu yeni bahis karşısında üç farklı tepki geliştirmesi mümkündü. Kimliğine kapanma şeklinde bir ataerkil tutum; ümmetçiliği otoriter zihniyete yamayan bir anlayış; ya da liberal veya demokrat bir zihni duruşa evrilme ve melezleşme eğilimi…

Bu ihtimallerin ilki Batı’da zayıftı çünkü Reformasyon yaşanmış ve Kilise’nin gücü devlet lehine büyük çapta azalmıştı. Buna karşılık diğer iki ihtimal epeyce güçlüydü. Batı, otoriter zihniyetin belirleyici olduğu bir geçmişten gelmenin yanında, değişimi kutsallaştıran bir bakışın da büyüsü altındaydı. Oysa Osmanlı’da durum bunun tam tersiydi. Toplum yüzyıllar boyu ataerkilliğin anlam dünyasında yaşamış, durağanlığa mahkûm olmasa da bu kavramın idealize edilmesine dayanan bir ‘doğru düzen’ tasavvuru geliştirmişti. Dolayısıyla milliyetçilik akımları başladığında Osmanlı İslam cemaati kendi kimliğine dönmeye, ideolojik olarak içe kapanmaya yatkındı. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar