Yeni Türkiye (3)
İlk anda kulağa basmakalıp gelen, epeyce yıpranmış bir terimin siyasi slogan haline gelebilmesi açıklanmaya muhtaç. Söz konusu terimin ‘yeni’ olduğu düşünüldüğünde bu tercih daha da anakronik...
İlk anda kulağa basmakalıp gelen, epeyce yıpranmış bir terimin siyasi slogan haline gelebilmesi açıklanmaya muhtaç. Söz konusu terimin ‘yeni’ olduğu düşünüldüğünde bu tercih daha da anakronik bir tını taşıyor, çünkü kullanıcısı on üç yıldır iktidarda olan, yani Türkiye şartlarında fazlasıyla ‘eskimiş’ bir parti. Aslında bu neden bile belki ‘yeni’ kelimesinin cazibesini bize hatırlatabilir. Çok partili düzende on yılı devirmiş hiçbir iktidar bulunmazken, siz on üç yıl art arda bütün seçimleri kazanmış ve önümüzdeki on yılın seçimlerini de kazanmayı hedeflemişseniz, kendinizi de ‘yeniden yaratmanın’ zamanı gelmiş demektir. Dolayısıyla AKP’nin kendisini sanki yeni kurulmuş bir parti gibi sunması akla epeyce uygun. Öte yandan bu değişimin inandırıcı olması için işlevinizin de yenilenmesi lazım. ‘Ben yeniyim’ demeniz yeterli olmayabilir. Yapacaklarınızın ‘yeni’ olması lazım... Bu da bize ‘Yeni Türkiye’ sloganının niçin anlamlı bir mesaja dönüşebildiğini söylüyor.