‘Yerli ve milli’ niye tutmadı?

Birçok AK Partili’nin ağzından düşmeyen ‘yerli ve milli’ kavramsallaştırmasının murad edilen amacı sağlayamadığı gözlemi yapılıyor. Nitekim bu ibareyi iktidar siyasetçileri olur olmaz...

Birçok AK Partili’nin ağzından düşmeyen ‘yerli ve milli’ kavramsallaştırmasının murad edilen amacı sağlayamadığı gözlemi yapılıyor. Nitekim bu ibareyi iktidar siyasetçileri olur olmaz kullanma ihtiyacı hissederken, iktidar çevresi dışında ‘yaranma’ dışında kullanan pek yok… Serbestiyet sitesi sayfalarında Alper Görmüş’ün değerlendirmesine göre ‘yerli ve milli’ tutmadı, çünkü bu ideolojik kimlik laik kesimin İslamofobisini aşındıracak ölçüde güçlü olamadı. Bu tespite katılmamak mümkün değil… Laik kesimin ontolojik ‘ihtiyaçları’ modernliğin ve ileri medeniyet seviyesinin dinden olabildiğince uzaklaşma ile elde edilebileceğini varsayıyor ve ‘laik varoluş halini’ ancak bu çerçevede tasavvur edebiliyor. Dolayısıyla din karşısında belirsiz kalan hiçbir ideolojik kimliğin laik cenahta derinlikli bir anlamı yok ve bu nedenle sahiplenilmesi de zor. Eğer önerilen kavram ‘yerli, milli ve modern’ olsaydı bir nebze şansı olabilirdi… Hele ‘milli ve modern’ olsaydı belki de sorun olmazdı, ama o zaman da İslami kesimi bu kavrama davet etmek zor hale gelirdi. *** Yukarıdaki gözlem bize bu işin niçin tutmadığına dair bir ipucu veriyor… ‘Yerlilik’ Türkiye’de gerçekten hazmedilmiş bir nitelik değil. Çünkü bu ülkenin kuruluş ideolojisinin kabul etmek istemediği bir çoğulculuğa gönderme yapıyor. Türkiye’de yerlilik birçok etnisite, din ve kültürü aynı anda üst üste, yan yana ve iç içe tahayyül etmeyi gerektiriyor. Yerliliği Kürtleri, Lazları, Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Arapları ve tüm ihtida edenleri bir bütünlük içinde ele almadan üretmeniz mümkün değil. Bundan kaçındığınız an yerliliği iğdiş eder ve bir cemaatin kimliğine mahkum edersiniz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar