Kur düştü, borsa çıktı, geçmiş olsun kriz bitti!
Türkiye’de ekonominin analizi de diğer konularda olduğu gibi sloganlarla, başlıklarla, önyargılarla ve döviz bürolarındaki tabelada yazan rakamlarla yapılıyor. Son iki yıldır kriz ile depresyonu karıştıran...
Türkiye’de ekonominin analizi de diğer konularda olduğu gibi sloganlarla, başlıklarla, önyargılarla ve döviz bürolarındaki tabelada yazan rakamlarla yapılıyor. Son iki yıldır kriz ile depresyonu karıştıran ekonomistlerin karşısında, kurun 5,28 seviyesine gelmesini zafer ilan eden bir kesim olunca, vatandaş kime inanacağını şaşırdı…
Hemen açıklayalım Türkiye ağır bir depresyon geçiriyor, depresyonlar da krizlere benzer ve yıllarca sürebilir. Zafiyeti doğuran konularda önlem alınmazsa tablo krize doğru gider. Türkiye’de ithalata dayalı üretim yapısı, artan kurlar nedeni ile büyük bir maliyet şoku yedi. Yani üreticilerin girdileri dışarıdan geldiği için, kur arttığında üretilen mamullerin maliyetleri de arttı. Pahalı hale gelen bu mamuller iç piyasalarda satılamayınca durgunluk baş gösterdi.
Şimdi kurun düşmesi bu tabloyu geri çevirdi mi? Hayır çünkü 4,5 seviyesi üzerindeki kur Türkiye’de enflasyon yaratmaya devam edecek. Yani iç piyasanın alacağı ucuz malların üretilmesi 4,5 üzeri kurda mümkün değil.
Diğer bir konu kurun neden düştüğü… Cevabı çok basit: Hazine deli gibi borçlanmaya başladı. 2019’un ilk ayında Hazine, tahvil ihraçları ile uluslararası sermaye piyasalarından toplam 3,4 milyar dolar borç aldı.
Kur dün burada üretemediğimiz yüksek teknoloji içeren malları burada üretmeye başlayıp, ihraç edip para kazandığımız için düşmüyor. Keşke öyle olsaydı… Ayrıca Londra kaynaklı büyük miktarlarda fonun da borsamıza girdiğini gördük. Yani portföy yatırımı dediğimiz, başımızın belası sıcak para yine bir çekirge sürüsü gibi Türk topraklarına gelmeye başladı. Bu da anlık olarak kuru aşağı yönlü baskılıyor…
DEPRESYON KRİZE DÖNER Mİ?