Cumhur ittifakında seçimler taktik, gelecek stratejik
24 Haziran'ı en doğru bilen OPTİMAR Araştırma Başkanı Hilmi Taşdemir ile 31 Mart'ı konuştuk. TAŞDEMİR: AK Parti’nin iddiasını sürdürebilmesi için yereldeki gücünü koruması...
24 Haziran'ı en doğru bilen OPTİMAR Araştırma Başkanı Hilmi Taşdemir ile 31 Mart'ı konuştuk.
TAŞDEMİR: AK Parti’nin iddiasını sürdürebilmesi için yereldeki gücünü koruması, Ankara ve İstanbul’u kaybetmemesi gerek. İki parti için de adayların belirlenmesi taktik mesele ise de gelecekteki etkisiyle stratejiktir bu seçim.
ERDOĞAN VE EKiBiNiN 24 YILLIK BAŞARISI: LiYAKAT, VEFA, SADAKAT
Erdoğan’ın efsaneleşen siyasi tarihi yerelde başladı. Çekirdek ekibi de hala oradan. 24 yılı sağlayan nedir? AK Parti için 31 Mart’ın önemi nedir?
Liyakat, vefa ve sadakat. Erdoğan’ın liderliği, ekibinin liyakat vefa ve sadakati bugünlere getirdi AK Parti’yi. Erdoğan da ekibine hep sahip çıktı. AK Parti için 31 Mart, 2023’e giden en önemli basamak. Belediyeleri korumak, belli bir oran tutturmak ve sonra da geçmişteki gibi heyecanlı ve gelecek vizyonuna sahip adaylarla yeni Erdoğan’ların çıkabilme potansiyeline ulaşmak. Erdoğan’ın vizyonu ve liderliği tartışılmaz noktada. Birçok belediye başkanı Erdoğan sayesinde seçildi. AK Parti’yi yenileyecek, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, kalkındıracak vizyona sahip bir ekibe ihtiyaç var.
Mart 2019 yaklaşıyor, yerel seçimlerde 50+1 zarureti olmamasına rağmen ittifaklar konuşuluyor. Ne dersiniz Cumhur ittifakı tekrar mümkün mü?
Evet, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı seçimi için 50+1 zarureti vardı ve bu zaruretten dolayı MHP lideri Bahçeli’nin önerisiyle Cumhur İttifakı kuruldu ve seçimlerde de yüzde 53,6 oy aldı. Sonuçlar ittifakın o dönem için gerekli olduğunun göstergesi idi. Öte yandan 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Erdoğan belli ölçüde MHP seçmeninden oy almıştır. MHP’deki seküler kesimin CHP’ye oy verdiği de görülmüştür, bu kesim şu anda İP’te temsil edilmektedir. Bahçeli’nin ‘’24 Haziran’daki kazanımların 31 Mart’ta heba olmasını istemiyoruz” açıklamasının AK Parti’de müspet karşılık bulduğunu görüyoruz. Bahçeli’nin İstanbul’da aday çıkarmayacağını açıklaması da ittifakın başlangıcı için önemli bir adım. Mutlaka içerik ve kapsamı belirlenecek Cumhur İttifakı bu seçimlere birlikte girecektir.
ZARURETTEN Mİ?
Bu bir zaruret mi?
Zaten geçmiş yerel seçimlerde tabanda belli ölçüde ittifaklar oluşuyordu. Ankara gibi kritik sonuçlar vermesi muhtemel şehirlerdeki zarurettendir. Temel husus aday gösterip göstermemek. AK Parti her seçim çevresinde aday göstereceğini açıkladı. Bu anlaşılır bir durum ve tavırdır. AK Parti bir kitle partisidir ve iddiasını devam ettirmek için aday göstermesi de elzemdir.
DENGE KURULUR
Yerelde ittifakın imkanları ve zorlukları neler?
İmkanlarına bakacak olursak; bu sayede Hatay, Aydın, Burdur, Tekirdağ gibi illerin kazanılma ihtimali var. Diğer taraftan Antalya gibi riskli olan iller var. En büyük zorluk nerelerde kimin adayı desteklenecek konusu. İkinci olarak da MHP’nin elinde bulunan ancak kaybetmek istemediği belediyelerdeki mevcut belediye başkanlarının Erdoğan ve AK Parti’ye ilişkin geçmiş ağır eleştirilerinden dolayı o adaylara destek noktasında tabanın isteksiz olmasıdır.
Formül ne olabilir?
Bunun için o iller yine MHP’de kalmak üzere başka bir aday üzerinde mutabakata varılabilir. Belediye meclisi ve ilçe dengesinde iki parti arasında bir uzlaşı sağlanabilir.
İKİ TARAF DA KAZANIR
Bahçeli İstanbul’da aday çıkarmayacağız dedi. Nasıl bir akıl-hesap var burada?
Cumhur ittifakının başlangıcında ve halkoylamasında olduğu gibi ittifakın başlangıcı ile ilgili ilk eylem ve söz Bahçeli’den çıktı. Bahçeli vermeden almak mümkün olmayacağı için jest yapmıştır. Buradaki hesap iki tarafın da kazabileceği bir hesaptır. Tabanda zaten yapılacağı düşünülen bir ittifakı belli ölçüde şekillendirmek ve partisinin gücünü korumaktır.
SİNERJİ OLUŞUR
24 Haziranda AK Parti oyunda düşüş olmuş, İP’nin varlığına rağmen MHP oyunu korumuştu. Bir kısım oyun AK Partiden geçtiği yorumlanmıştı. Yerelde de bu geçiş olur mu?
Optimar Araştırma olarak Cumhur İttifakı’nın yüzde 53,6 oy oranını tam olarak bilmiş, Millet İttifakı’nı yüzde 34,0 olan oy oranını yüzde 34,1, HDP’nin yüzde 11,7 olan oy oranını yüzde 11,2 olarak bulmuştuk. O dönemde de sürekli ‘’Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın oy oranı yüzde 51-53 arasıdır. İttifak içinde partiler arasında oy geçişleri olur’’ demiştim. Söylediklerim gerçekleşti. Bu bir kehanet değil, verilere dayalı yorumdu. Nitekim, yerel seçimlerle ilgili olarak da ‘’partiler karar alsa da almasa da adaylar üzerinden belli ölçüde ittifak olacaktır. Belirleyici olan adaylardır’’ demiştim. Şimdi de şunu söyleyebilirim, evet ittifakın etkisi ve sinerjisi olacaktır. Daha önemli ve zor husus ise, adayların belirlenmesidir.
CHP VE HDP MÜTTEFİK
CHP-HDP ittifakı 7 Hazirandan beri var aslında, “birlikte iyi salladık” cümlesiyle aşikar. Ama bir kez daha olur mu?
Bu ittifak vardı. Devam da etti. Bunu iki parti yöneticilerinin yapmış olduğu açıklamalarda çok daha net olarak görebiliriz. 24 Haziran’da zaten birlikte hazırlanmış gibi bir liste vardı. CHP listelerine marjinal soldan sayılabilecek isimleri koymadı. Buna mukabil ise HDP listelerinde Ahmet Şık gibi marjinal soldan birçok isim ve parti başkanları yer buldu. Bu durum çok açık bir şekilde ittifakın bir tarafının da CHP ile HDP arasında olduğunun göstergesiydi.
İLGİNÇ SAPMA: SP
İttifak pratikleri doğasına uygun mu? AK Parti-MHP ittifakı, CHP-HDP ittifakı? Bu durumda SP’nin pozisyonu bir sapma mıdır?
SP’nin tavrını son birkaç seçimdeki tavrına bakarak yorumlamamak gerekir. 2014 seçimlerinde de AK Parti karşısında olan blokun içerisinde yer almıştı. Dolayısı ile o yöndeki tavrını pekiştirerek devam ettirmektedir.
YÜK OLAN BAŞKANLAR
AK Parti merkez parti. İktidar partisi. İddialı da. Hal böyleyken ittifak oylarına ihtiyacı var mı?
Bunun böyle olması ilanihaye böyle devam edeceği anlamına gelmez. Birçok ilde belediye başkanları partilerinin sırtında bir yük olmaktadır. Bu durum sadece AK Parti için geçerli değil. Belli ölçüde CHP’li belediyeler için de söz konusu. AK Parti’nin ittifak sayesinde ekonomik krizin de etkisiyle oluşacak oy kaybını önlemek, belli ölçüde oluşmuş halktan kopuk ve kibirli tavrın etkisini elimine etmek açısından bu ittifaka ihtiyacı vardır.
MHP için durum nedir?
Bahçeli’nin siyasete genel bakışı ‘’Önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra kendim’’ ilkesidir. Tabii ki ‘kazan kazan’ prensibinin de etkisi vardır.
İSTANBUL ANKARA RİSKLİ Mİ?
AK Parti İstanbul ve Ankara’yı alamazsa sonun başlangıcı olur demiştiniz. Durum aynı mı?
Aynı. İstanbul’da önceki yerel seçimde CHP ile arada büyük fark olmamakla birlikte muhtemel ve uzun süreli ittifak yaptıkları HDP de dikkate alındığında belli ölçüde risk var gibi. Hala alabilecek durumda AK Parti ama aday önemli. Alamaz ise 16 Nisan ve 24 Haziran seçimlerindeki oyların geriye gitme algısı pekişir ve psikolojik etkisi itibariyle yükseliş trendi durmuş, yüzde 40’lara sıkışmış bir AK Parti algısı kalır. Hala AK Parti’nin en büyük şansı etkili muhalefet olmamasıdır.
CHP, HDP VE SAADET: GAYRİ RESMİ BİRLİKTE
Millet ittifakı yine olur mu? HDP ile gizli görüşmeler de var?
Resmi olarak olmasa da gayri resmi olarak olacaktır. CHP, İP, HDP ve SP birbirine benzemez gözükse de ana payda Erdoğan düşmanlığı. Birçok konuda bu partilerin tabanları birlikte hareket ediyor ve benzer fikirleri paylaşıyorlar.
Kemalist CHP’lilerle CHP geçmişini unutmayan Kürtler ne diyor bu işe?
Belli ölçüde eleştiriler var. Ancak, taktiksel bakıyorlar ve Erdoğan ve AK Parti’nin zarar görmesi için birlikte hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorlar.
Partiye küskün CHP’liler?
Önemli olan kimin aday gösterileceği ve rakiplerinin kim olacağı. Adayları heyecan oluşturabilirse ya da Cumhur İttifakı adayıyla bir kutuplaşma olursa seçime katılımları artacaktır.
YEREL SEÇiMLER BEKA MESELESiYLE YAKINDAN iLGiLi
AK Parti’den “ittifak bu kez stratejik değil taktik mesele” açıklaması geldi. Öyle mi?
Doğru ama unutulmaması gereken şu. AK Parti’nin hikayesi belli ölçüde, Refah Parti’sinin 1994 seçimlerindeki başarısıyla başladı. Son dönemde belediye başkanlarının istifa ettirilmesi, 7 Haziran ve 24 Haziran seçim ve 16 Nisan halkoylaması sonuçları, yerel siyasette belli ölçüde ‘tefessüh’ etmişlik, Erdoğan’ın ifade ettiği gibi bir kibirli tavır var. AK Parti’nin iddiasını sürdürebilmesi için yereldeki gücünü özellikle Ankara ve İstanbul’u kaybetmeyerek devam ettirmesi gerek. Numan Kurtulmuş’un açıklamasındaki ‘taktik’ mesele yereldeki adayların belirlenmesiyle ilgili olabilir. Ancak, gelecekteki etkisi itibariyle ‘stratejik’ bir tarafı da var. Muhalefet cephesinin halkoylamasındaki elde ettiği oy oranını belli ölçüde muhafaza etme ihtimali de gözden kaçmamalı.
HDP SEÇİLDİ, PKK YÖNETTİ
Yerel seçimlerde ittifak mevzuuyla beka sorununun ne ilgisi var?
Dünyada ve Türkiye’de siyaset yeniden dizayn ediliyor. Milli mücadeleden beri batının bu coğrafyada bir Kürt devleti kurma hevesi var. Bunu o dönem mandacılar dillendiriyordu şimdi PKK eliyle çalışılıyorlar. Bahçeli’nin ‘PKK’nın yöneteceği belediyeler asla olmamalı’’ açıklaması bundan. İçişleri Bakanlığına Süleyman Soylu geldikten sonra ancak tespit edilen, PKK’ya desteği ve ilişkisi olan HDP’li belediyelerin hendek kazmak da dahil teröre lojistik sağladığı unutulmamalı. Dolayısıyla yerel seçimler de Türkiye’nin beka sorunu ile ilgilidir. Aynı zamanda da Türkiye’nin büyümesi ve kalkınması ile de ilgilidir.
HDP ALDIĞI BELEDİYELERİ PKK’YA TESLİM ETMİŞTİ
Kayyum atanan illerde ne olur?
HDP’li belediyelerde hizmet yerine dağ kadrosuyla irtibatlı bir süreç yürütülüyordu. Nitekim kayyum yönetimine geçtikten sonra bu iller ciddi hizmet görmeye başladı. AK Parti’nin Kızılcahamam’daki kampında Başkan Erdoğan’ın ‘’kayyumları atadıktan sonra hamdolsun bölge hizmet görmeye başladı. Allah’ın izniyle vatan topraklarını ihanet edenlere teslim etmeyeceğiz. Tedbirlerimiz var. İlk hedefimiz bu” sözleri önemli. Duyumuma göre kayyum sisteminin devamında kararlılık sürecek.
YÜZDE 49,5 PARTİSİNİN ADAYINA OY VERECEK
Parti tabanları parti adaylarına mı oy verir?
Ağustos sonu, Eylül başında 1787 kişiyle yüz yüze yaptığımız araştırmamıza göre “yerelde partimin adayına oy veririm” diyenlerin oranı yüzde 49,5. En beğendiğim adaya veririm, diyenler yüzde 40,6. Desteklediğim partinin adayına oy veririm diyenlerde dağılım AK Parti yüzde 61,5, CHP yüzde 56,5, MHP yüzde 44,8, HDP yüzde 32,6, İyi Parti yüzde 42,2, SP yüzde yüzde 19. Parti aidiyetleri, oy oranları yüksek olan AK Parti ve CHP’de yüksek, SP, İP ve MHP’de düşük yani.