Diyarbekir’de üç cenaze bir taziye...
(Taziyede bulunmak ne zor şey Allah’ım!) Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi sofistike bir terör saldırısında kaybetmiş olmaktan dolayı büyük üzüntü duyuyorum. İnsandan, hayattan...
(Taziyede bulunmak ne zor şey Allah’ım!)
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi sofistike bir terör saldırısında kaybetmiş olmaktan dolayı büyük üzüntü duyuyorum.
İnsandan, hayattan, barıştan yana tavır alan güzel bir insanı göz göre göre Kandil’deki terör tanrılarına kurban ettiler.
Allah rahmet eylesin. Ailesinin, sevenlerinin, teröre tavır alabilenlerin başı sağ olsun.
Biz onunla hep çatışma çözümü toplantılarında, Kürt meselesinin, PKK terörünün konuşulduğu televizyon programlarında karşılaşırdık. Fikri ayrılıklarımız, yaklaşım farklılığımız olurdu bazen. Tatlı tatlı tartışırdık. Hep beyefendiydi. İncelikliydi.
İçinden geldiği bir gerçeklik vardı. Dolayısıyla onu da zorlayan koşullar değerlendirilmeden yargılamak haksızlık olur.
Silahların sustuğu ortak geleceğe inanmıştı, bunun için mücadele ediyordu.
Taştan bir minarenin ayaklarına kurşun değdi diye üzülebilen bir insandı Tahir Elçi...
Can bağışlamaktan öte!
Kürt kardeşlerini, Tahir Elçi’yi teröristlerden korumak için bedenlerini siper eden polis memurları, Ahmet Çiftarslan ve Cengiz Erdur’un mekânları cennet olsun.
Babasız kalan o dört güzel çocuk, gözü yaşlı iki genç eş, bağrı yanmış anne babalar, kardeşler, arkadaşlar... Allah sabrı cemil nasip etsin.
Türkiye toplumunun tamamı minnettar onlara... Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanı bir güzel ülke, hakiki bir kardeşlik ve ortak gelecek borçluyuz onlara ve onlar gibi can verenlere, can pahasına terörle mücadele edenlere.