Fosil çağı siyaseti ve CHP
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin anayasal metni oluşturulurken müzakerelere katılmadı CHP. İktidar partisiyle Meclis'teki en küçük grubu oluşturan muhalefet partisinin birlikte...
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin anayasal metni oluşturulurken müzakerelere katılmadı CHP.
İktidar partisiyle Meclis'teki en küçük grubu oluşturan muhalefet partisinin birlikte hazırladığı tarihi metne katkı sunma fırsatını kaçırdı ana muhalefet partisi.
Anayasa Komisyonu ve Meclis Genel Kurul aşamalarında da enerjisini, kurumsal varlığını ve sayısal çokluğunu eleştirel de olsa yapıcı ve sonuç alıcı bir tutuma dönüştürmedi. Onun yerine burun kırmayı, bacak ısırmayı, kürsü işgal etmeyi, oy kabinine girip çıkmayarak TBMM'deki çalışmayı yavaşlatmayı tercih etti.
Bunun başarılı bir siyaset olmadığı ortada.
Hatta adını koyalım. Bu son derece başarısız ve gülünç bir siyaset.
Siyaseti sonuç almak, bir durumu, olayı, algıyı, olguyu kendi görüşleri yönünde değiştirmek olarak görenler için siyaset bile değil. Çünkü sonuç almıyor.
Nitekim, "Biz bu değişikliği Komisyon'dan geçirtmeyeceğiz" dediler. Geçti.
"Ne yapar eder, Meclis'ten zinhar geçirtmeyiz"dediler. Yine geçti.
Şimdi de "Biz bu öneriyi sandıktan çıkartmayız" diyorlar...
***
CHP lideri ve parti yetkilileri Ekim başından beri "hükümet sistemi değişirse, paketi Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettiririz" diyordu, malum.
Meclisi ve Türkiye'yi aylarca böyle tehdit ettikten sonra dün partisinin grup toplantısında "Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceğiz" deyiverdi Kılıçdaroğlu!
Her anayasa değişikliğini dakika sektirmeden AYM'ye götürmekle nam salmış bir partinin tarihinde ilk olmak üzere mahkemeye iş gördürmektense halkla yüzleşmeyi tercih etmesi insanın geleceğe inancını tazeliyor.
Demek CHP, halk iradesine itimat etmeyi öğreniyor. Ne mutluluk...