İnsanlığı düştüğü yerden Türkiye kaldırıyor
Rusya’nın aktif, ABD’nin pasif desteğiyle Suriye beş yılda tam bir kan çanağına döndü. Esed rejiminin zalimliği, İran’ın agresif yayılmacılığı ve modern dünyanın...
Rusya’nın aktif, ABD’nin pasif desteğiyle Suriye beş yılda tam bir kan çanağına döndü.
Esed rejiminin zalimliği, İran’ın agresif yayılmacılığı ve modern dünyanın ikiyüzlülüğü sadece Suriyelileri değil insanlığı da, Irak’ta açılan yaradan çok daha derin ve çok daha travmatik, başedilmesi hakikaten zor, cılk bir yarayla baş başa bıraktı.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre Mart 2011-Ekim 2015 arasında Suriye’de hayatını kaybeden 180 binden fazla sivilin yüzde 95.45’inin kanı katil Esed’in elinde.
Yüzde 95.45!
Geri kalan 0.55 sivilin katili ise diğer terör yapıları. DAEŞ, El Nusra, El Kaide, Hizbullah, YPG ve diğerleri.
Aslında DAEŞ’i vuruyorum deyip Türkmen Dağını bombalayan Rusya’yı, ABD’yi de dahil etmek gerek katiller listesine. Ama esas katili unutmadan...
Neyle öldürdü peki Esed bu kadar insanı?
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü diyor ki füzeyle. Kimyasal silahla. Zehirli gazlarla. Misket bombalarıyla. Varil bombalarıyla. Keskin nişancılarla...
Ya dünya ne dedi, ne yaptı bu apaçık gerçek karşısında?
Esed katildir, yeri Cenevre konferansları masası değil Lahey savaş suçları mahkemesidir dedi mi?
Ne yazık ki hayır. Bilakis yüz binlerce insanın ölümünü, milyonlarca Suriyelinin evsiz vatansız kalmasını, milyonlara Suriyeli gencin, çocuğun sonraki nesillere devredeceği sarsıcı travmalar yaşıyor olmasını umursamayarak Esed’i kurtarmanın derdine düştü.
Üstelik bütün bu acılı hikayede ilk günden itibaren en doğru, en ilkeli siyasi tutumu geliştirmiş olan, iki buçuk milyon Suriyeliye kapısını açmış, ekmeğini bölüşmüş olan Türkiye’yi daha da zorda bırakma pahasına yaptı bu ikiyüzlülüğü.
Ve hala Türkiye’ye akıl verebileceğini zannediyor!