Karşı mahallede bir ölüm
Konya’da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden film eleştirmeni, Birgün gazetesi yazarı Cüneyt Cebenoyan’ın yaşadıkları ve haykırdıkları öyle sarsıcı ki, başka bir konuda yazmak şu an mümkün değil benim için.
Cebenoyan’ın insanı etkileyen şahsi hikayesi kadar, sesinin en yakınındakilerce duyulmaması; acısının ve öfkesinin kendi mahallesinde bilinçli bir ikiyüzlülükle geçiştirilmesi Türkiye’ye dair sarsıcı bir gerçeği de görünür kılıyor aslında. Haykırdıkları, terörün mahiyetini ve terörle mücadelenin koşullarını izah ediyor.
Ben kendisini Yeni Şafak’ta kültür editörü iken gittiğim basın gösterimlerinden hatırlıyorum. Yazılarını okurdum. Fuayelerde geçen o kısa zamanlar yeni arkadaşlar edinmek için –hele de mahalleler farklıyken- pek mümkün olmadığı, her girişim ağır acılarla sınanan kişi üzerinde bir de gözlemci gözlerle kuşatılmışlık hissi yaratabileceği için birkaç küçük gülümseme ve baş selamı dışında iletişimim de, arkadaşlık girişimim de olmadı. Ama onu anladığımı ve saygı duyduğumu kayda geçirmek isterim.
Yaşadıklarını, okuduklarımdan biliyordum. En sevdiklerini kaybetmiş, kaybettiklerinin acısına ve yokluğuna yanarken büyük bir ikiyüzlülüğe de tahammül etmek zorunda kalmıştı Cüneyt Cebenoyan. Türkiye’nin en zorlu üç sorunu -terör, deprem ve trafik- önce ailesini sonra hayatını aldı elinden.