Şehit Mustafa Cambaz
Çok şehidimiz oldu. İçlerinden biri de benim arkadaşım. Mustafa Cambaz. Onu 15 Temmuz gecesi FETÖ üyesi işgalci katiller Çengelköy’de vurdular! Olay anını görenler, Mustafa’nın asker...
Çok şehidimiz oldu. İçlerinden biri de benim arkadaşım. Mustafa Cambaz.
Onu 15 Temmuz gecesi FETÖ üyesi işgalci katiller Çengelköy’de vurdular!
Olay anını görenler, Mustafa’nın asker görünümlü işgalcilere karşı çıktığını anlatıyor.
“Siz bu ülkenin askeri olamazsınız, vatandaşa silah doğrultmak da nedir, Türkiye’yi size teslim etmeyiz” dediğini, darbecilerin komutlarına uymadığını, bu esnada vurulduğunu aktarıyor.
“Türkiye’yi size teslim etmeyeceğiz” çok büyük bir cümle. Türkiye’yi kurtaran işte bu iradedir.
Tuhaf olan şu ki, Mustafa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildi.
Yunanistan doğumluydu. İmam Hatip Lisesi’nde okumak ve İstanbul’da yaşamak için bir yolunu bulup çocuk yaşlarda Türkiye’ye geçmiş, İstanbul Üniversitesinde Basın-Yayın okumuş ve geri dönmemişti.
Askerlik yaşı gelip de Yunanistan onu silâhaltına almak isteyince ipler kopmuş.
“Ne işim var ya benim Yunan ordusunda” diye öfkeyle sesini yükseltir sonra gülerek anlatmaya devam ederdi o günleri.
Velhasıl, doğduğu toprakları bir daha görememe, anne baba akraba hasreti çekme pahasına Türkiye’ye kaçmış Mustafa.
Yunanistan onu vatandaşlıktan atmış ama Türkiye de vatandaşlığa kabul etmemiş!
Ben onu tanıdığımda haymatlostu. Yani “vatansız”.
Bu tür tanımlara kalıplara aldırış etmezdi ama. Vız gelir tırıs giderdi, gülerek anlatırdı.
Nitekim –resmen- “vatandaşı” olmadığı “bu ülke” için, Türkiye için canını verdi Mustafa…
Şahadetinden sonra geldi vatandaşlığı.
Şimdi Çengelköy Mezarlığında, sağında solunda 15 Temmuz şehidi komşuları, başının üstünde o çok sevdiği ve rengine kanını verdiği bayrağın altında yatıyor.
Yeni Şafak’ta 2000-2006 arasında altı yıl aynı odayı paylaştık Mustafa ile kültür-sanat ve televizyon servisi çalışanları olarak.