Yapmayın kardeşim şu korkunç heykelleri!
Eskişehirliyim ben. Eskişehir meydanlarına, parklarına, Adalar'da Porsuk Çayı köprülerine kondurulan heykelleri doğrusu pek beğenmem. Hayalden, duygudan, soyut düşünceden ve estetikten yoksundurlar çünkü....
Eskişehirliyim ben. Eskişehir meydanlarına, parklarına, Adalar'da Porsuk Çayı köprülerine kondurulan heykelleri doğrusu pek beğenmem.
Hayalden, duygudan, soyut düşünceden ve estetikten yoksundurlar çünkü.
Dökme demirden heykel mi olur?
Gerçeği birebir taklit ediyor Eskişehir'in heykelleri. Ağ çeken balıkçı, bakraçtan su döken genç kadın, oturan yaşlı balıkçı, oturan çocuklu kadın, patenci kız gibi fikirsiz figürler. Fikirsiz ve aynı zamanda da duygusuz... Başladığı yerde biten, kendinden başka şey olmayan ve başka bir fikre hayale kapı aralamayan şeyler.
Mermer, demir, tunç, ağaç, kil... Malzeme ne olursa olsun yontulan klasik iyi bir heykele baktığınızda zihninizi, beğeninizi, hayal dünyanızı harekete geçmiş bulursunuz oysa. Ayrıntılara, ince işçiliğe, taştan yayılan duyguya hayran olursunuz. Modern, soyut heykellerde ise heykelin formu, teması, malzemesi zihninizi kurcalar. Çağrışımlara açıktır. Düşünür ve seyredersiniz yeniden ve yeniden.