Aşırı sağın Türkiye şubesi Kemal Kılıçdaroğlu
Dışarıdaki Türkiye düşmanları ile içerideki gayri milli muhalefetin ortak bir özelliği var. Her ikisi de korku ve yalan siyasetini şiar edinmiş durumda. 16 Nisan'dan hayır sonucu çıkarmak için korku yaymaya...
Dışarıdaki Türkiye düşmanları ile içerideki gayri milli muhalefetin ortak bir özelliği var. Her ikisi de korku ve yalan siyasetini şiar edinmiş durumda. 16 Nisan'dan hayır sonucu çıkarmak için korku yaymaya çalışıyorlar.
Hakikatle uzaktan yakından alakası olmayan uydurma sözlerle propaganda yapıyorlar.
Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmaları başladığında "başkanlık sistemleri federasyonu zorunlu kılar" yalanını söylediler. "Ülkenin bölüneceği" korkusunu yaydılar. "Eğer toplumda bölünme korkusu yaratırsak, bu yeni hükümet sistemine en başından engel oluruz" diye düşündüler.
Ne var ki ülkenin üniter yapısının korunduğu, hatta güçlendirildiği bir teklif gündeme geldi. Bölünme yalanı, bölünme korkusu tutmadı. Bu kez, doğrudan "bölünme" lafını etmez oldular.
Bölünme palavrasını usulca terk edip, "yeni sistemin kutuplaşma yaratacağı" yalanına başvurdular.
Gayrı milli muhalefetin başvurduğu ikinci yalan, "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte rejim değişecek" yalanıydı. Bir kere daha "rejim krizi" çıkarmak için çabaladılar.
Ne var ki başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması kararı üzerinden bile "rejim yıkılıyor" tartışması başlatabilen CHP bu kez başarılı olamadı. Kemal Kılıçdaroğlu, rejim krizi çıkaramadığını anladıktan sonra, kürsüden "rejim" kelimesinin lügat manasını açıklamaya kalktı.