Avrupalılar kendi derdine yansın
16 Kasım 2016, Çarşamba Avrupalılar kendi derdine yansınFAHRETTİN ALTUNAvrupalılar kendi derdine yansınpaylaştweetlepaylaşSİTENE EKLEYORUM YAPyazdırYazara GönderYükleniyor...1963'te Ankara Anlaşmasını...
16 Kasım 2016, Çarşamba Avrupalılar kendi derdine yansın
FAHRETTİN ALTUN
Avrupalılar kendi derdine yansın
paylaş
tweetle
paylaş
SİTENE EKLE
YORUM YAP
yazdır
Yazara Gönder
Yükleniyor...
1963'te Ankara Anlaşmasını imzaladık. 1996'da Gümrük Birliği'ne adım attık. 1999'da adaylığımız tescil oldu. 2005'te üyelik müzakerelerimiz başladı.
2006'da müzakere sürecinin ilk faslı açıldı.
Evet, Türkiye'nin 50 küsur yıllık Avrupa Birliği macerasının dönüm noktalarından bahsediyorum. Sonuç ne peki?
Türkiye uzun yıllar AB'ye girmek için tutkuyla mücadele verdi. AB'yi muasır medeniyet seviyesinin mütecessim hali gibi gördü. Ona erişmek için canla başla çabaladı. 2000'lere kadar "Batı kulübünün bir parçası" olmak için uğraştı.
2000'lerin ikinci yarısından itibaren, tam da üyelik müzakerelerinin başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin AB ile ilişkileri yeni bir düzleme geçti. Bunun birinci nedeni artık önümüzde somut bir hazırlık süreci olmasıydı. Fasıllar açılacak, kapanacaktı. İkinci neden ise Türkiye'nin 2002 sonrasında adım adım "Batı'ya bağımlı dış politika" yaklaşımını terk etmesiydi.
Türkiye için AB ile yürütülen ilişki çıkar temelli rasyonel bir ilişki olarak kendisini gösterdi.
Türkiye açısından durum değişmiş değil. Ne var ki son 10 yılda gerek Avrupa siyaseti, gerekse AB'nin yapısı çok ciddi dönüşümlere sahne oldu. 2008'de yaşanan ekonomik kriz Avrupa ülkelerini çok ciddi şekilde sarstı. Bu krizin toplumsal ve siyasal alana yansımaları 2010 sonrasında çok net biçimde görüldü.
Ekonomik daralmaya, aşırı sağın, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, şiddet ve nefretin damgasını vurduğu yeni bir sosyo-politik değişim süreci eşlik etti. Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupalı ülkeler, bırakın kendilerini doğrudan ilgilendiren küresel sorunlara müdahil olmayı, kendi içindeki sorunları çözüme kavuşturamadı.