Erdoğan-Trump görüşmesinin siyasi anlamı
Bugün Çin'deki son günümüz. Eğer bir aksilik olmazsa akşam Washington'a hareket edeceğiz. 13-14 saatlik bir yolculuğun ardından Washington'a varacağız. Ezcümle bizim için uzun ve zorlu bir gün olacak. Yarın...
Bugün Çin'deki son günümüz. Eğer bir aksilik olmazsa akşam Washington'a hareket edeceğiz. 13-14 saatlik bir yolculuğun ardından Washington'a varacağız. Ezcümle bizim için uzun ve zorlu bir gün olacak. Yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğlen Beyaz Saray'da başkan Trump'la bir araya gelecek. Erdoğan, görüşmenin ardından 16.00'da SETA ve Atlantik Konseyi'nin ortaklaşa düzenlediği toplantıda ABD'nin önde gelen kanaat önderleriyle buluşacak.
***
Merak edilen husus, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'den ne tür siyasi çıkarımlarla döneceği. Erdoğan, Ankara'dan yola çıkarken bu görüşmenin bir milat olacağını açıkça ifade etti. Tarihsel olarak Türkiye'nin ABD'yle yakınlaşması II. Dünya Savaşı sonrasında hissetmeye başladığı güvenlik kaygıları nedeniyledir. ABD'nin sunduğu "güvenlik kalkanı" Türk dış politikasının en önemli motivasyon kaynaklarından birini oluşturmuştur. Bu ilişkide yer yer krizler yaşansa da ilişkinin mahiyeti uzun süre değişmeden sürmüştür.
Türk-ABD ilişkileri en kötü günlerini Obama'nın ikinci döneminde yaşadı. "Obamayönetimi"nin attığı yanlış adımlar ve "Erdoğan yönetimi"ne karşı yürüttüğü "yıpratma savaşı" Türkiye açısından ciddi bir güven bunalımı yarattı. Obama yönetimi bırakın Türkiye'nin güvenlik kaygılarını anlamayı, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya, tehditlere açık hale getirmeye dönük bir politika izledi. Trump göreve geldiğinde ABD-Türkiye ilişkileri derin krizdeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump'ın gelişi ile birlikte Türk-ABD ilişkilerinde yeni bir başlangıç yapılabileceğine kanaat getirdi ve ABD'ye yönelik söylemlerini bu beklentiye uygun olarak revize etti.