Taraflar öyle net ki!

24 Haziran seçimleri tarihi önemi haiz, milat niteliği taşıyan seçimler. Bu seçimde her şeyden önce ülkenin bekası ile ilgili bir karar verilecek. Bir tarafta istikrar var, öte yanda kaos. Bir tarafta bağımsızlık var, öte yanda bağımlılık. Bir yanda büyüme var, öte yanda parçalanma.
Böyle söyleyince bir kesime büyük haksızlık yaptığımı söylüyorlar. Hayır haksızlık yapmıyorum. Karşımızda demokratik siyasal rekabetin önemine inanan unsurlar yok. Öfke nöbetleri geçiren, sadece Erdoğan'a değil, ona destek veren toplum kesimlerine de kin ve nefret dolu aktörler var.
Sahi, Erdoğan'ın karşısına geçip de halktan oy isteyenlerin Türkiye vizyonu hakkında ne biliyoruz?
Böyle bir vizyonları gerçekten var mı?
Yoksa onlar sadece ve sadece Erdoğansız bir Türkiye yaratma projesinin piyonları mı?
Birbiriyle gizli açık ittifak kurup da Erdoğan'ı indirmek isteyenler, Erdoğan'dan sonra bu ülkeyi yönetebilecekler mi?
Söyleyin, yönetebilecekler mi?
Yoksa ilk günden devletin kurumlarını, kaynaklarını aralarında nasıl bölüşeceklerinin kavgasını mı yapacaklar?
Hele hele söyleyin lütfen bunlar terör örgütleriyle nasıl mücadele edecekler?
Terör örgütleri onlara verdikleri desteğin diyetini onlardan istemeyecek mi?
Bu durumda olan yine millete olmayacak mı?

*** Kamuoyu araştırmalarına böyle muamele etmeyin!

Seçime giderken en fazla merak edilen, üzerinde en çok konuşulan konuların başında kamuoyu araştırmaları geliyor. Yaygın kullanımıyla anketler!
Hangi parti kaç oy alıyor, anketler ne gösteriyor? Kamuoyu falanca olaya nasıl tepki vermiş? Hangi söylem etkili olmuş, hangisi kamuoyu tarafından dikkate alınmamış? Bu ve benzeri sorulara kamuoyu araştırmalarına bakarak cevap aranıyor.
Demokratik siyasal rekabetin esas olduğu ortamlarda kamuoyu araştırmaları siyasi aktörlerin seçim sürecini daha iyi değerlendirmeleri, seçime daha doğru hazırlan...