Bazıları için iki takıntı noktası: Fıkıh ve gelenek
Çoğu zaman bizim mahalleden şuna benzer laflar duyarız; fıkıh bugün bizim meselelerimizi halledemez. Çünkü fıkıh katı ve donuk hükümler demektir, statiktir, hayat ise dinamiktir, sürekli değişir.
Fıkıh bize bilime ve sosyal hayatın gerçekliklerine uymayan hükümler dayatır. O halde meselelerimizin çözümünü fıkıhtan beklememeliyiz.
Bunlar modern dünyadan etkilenen Müslümanların zanlarıdır.
Bir de batıni düşüncelerin söyledikleri vardır: Fıkıh katıdır, maddidir. Dairesini çok dar tutar. Gönle, duygulara, hatta maneviyata sonuna kadar yer vermez. Ödüllendirmekten çok cezalandırır. Kalpten çok amele bakar. Oysa Allah’ın rahmeti çok geniştir, Allah diyen herkesi kuşatır. Önemli olan amel değil kalptir, sevgidir. Allah’ı zikretmeye, tasavvur etmeye, O’nunla iletişim kurup hemhal olmaya sınır konamaz. Herkes O’nu nasıl biliyorsa O öyledir.