İslamcılığa nasıl bakmalıyız?
Sosyolojik, siyasi ya da ideolojik bir hareket olarak İslamcılığı anlatacak değiliz. Bu işin artık yeterince uzmanı var, hatta akademik çalışmalar, tezler yapılmış ve yapılıyor. İşin derin boyutunu...
Sosyolojik, siyasi ya da ideolojik bir hareket olarak İslamcılığı anlatacak değiliz. Bu işin artık yeterince uzmanı var, hatta akademik çalışmalar, tezler yapılmış ve yapılıyor.
İşin derin boyutunu onlardan öğrenmek gerekir. Biz sadece kavramın bizde çağrıştırdıklarını ve özellikle de bu kavrama karşı çıkanlar neden karşı çıkıyor, sorusunun cevabını vermeye çalışacağız.
İslamcılık nedir?
İnanca, duyguya, gözleme dayalı sübjektif olguların üzerinde ittifak edilen bir tanımının yapılamaması normaldir. Ama İslamcılık tanımının Panislamizm’den geldiği biliniyor. Osmanlının Batıya karşı son çırpınışını kırmak için Batı Osmanlının direniş hareketlerini terörizme eş değer Panislamizm diye niteledi. Sonra bu kelime İslamcılığa evrildi ve olumlu bir vasıf da kazandı. 20. Yüzyılın başlarında kurtuluşumuz İslamcılık, Osmanlıcılık ve Türkçülük kulvarlarında aranır oldu.
Sanıyorum İslamcılık kavramı ortaya çıktıktan sonra İslamcı diye nitelenen kişilerin ya da hareketlerin hiçbiri yeni bir ideoloji ya da siyasi bir hareket olarak ben de İslamcılığa katılıyorum diye ortaya çıkmış değildir. Belki bunlardan her biri İslam’dan yana oluşunu kendince önemsediği, ya da İslam’ın özü itibariyle yara aldığını düşündüğü noktaları öne çıkararak dile getirmiş ve kendi açısından İslam’ı savunmuştur. Bunun gibi, İslamcılığı tarif edenler de yine kendi durdukları noktadan ve önemsedikleri çıkışlardan hareketle ona farklı tarifler getirmişlerdir. Mesela: İslamcılık bütünüyle İslam’a dönüştür, İslam’ın yanlış anlamalardan arındırılarak yenilenmesidir/tecdiddir, ıslahtır, İslam’a dayalı siyasi bir harekettir, hukukta ekonomide, yönetimde İslam’ın kurallarının uygulanmasını istemektir, İslam ümmetinin yeniden özgürleşmesi ve birleştirilmesi (ittihad-ı İslam) çabasıdır vb.
Bu farklı bakışların İslamcılığı tanımlamada ortak noktaları da yok değildir. Mesela: İslamcılık, İslam’ın kendi içinden çıkan bir kavram değildir. İslamcılık ötekine bir tepki hareketidir, başkalarının/Batının güçlendiği, ilerlediği, müslümanların ise geri kaldığı, yenik düştüğü kabulünden doğmuştur ve bundan kurtulmanın çarelerini aramadır. Olaylara ulusçuluk ya da Osmanlıcılık açısından değil, ümmetçilik açısından bakar, modern olana, hatta modernizme endeksli bir kavram olarak ortaya çıkma sebebi, İslam’ın akide ve ibadet yönünü tekrar yaşanır kılmaktan ziyade, onun toplumsal alanda, siyasette yönetimde olmasını istemektir vb.