Medeniyetimizin zemini fıkıhtır, çaresizlik fıkıhsızlıktandır
Elbette şu anda bir fıkıh toplumunda yaşıyor olmayışımız bu işi zorlaştırmaktadır
Aklı başında olması gereken insanlardan bile sık sık şöyle sözler duyuyoruz:
Fıkıh dertlerimize çare olamıyor, fıkıh hayatı donduruyor. DEAŞ gibi örgütler fıkıhla hayat buluyor. Fıkıh kamu hukuku konusunda bize bir şey söylemiyor vs.
Hukukçu olanlar meseleyi modern hukuk ve fıkıh karşılaştırmasına kadar götürüyorlar. Çok yalın bir düşünceyle müslümanların da artık fıkhı değil, aklın ve tecrübenin ürünü olan modern hukuku benimsemesi gerekir demeye getiriyor, hatta açıkça söylüyorlar. Batınî/ezoterik tarikatlar fıkhın donukluğundan ve hayatı daralttığından yakınıyorlar. Gönül, duygu deryasında özgürce yelken açmalıdır demeye getiriyorlar. Önemli olan aşktır, sevgidir edebiyatı yapıyorlar. Kısaca....