Müzik ve Kur’an tilaveti
Müzik konusunda söylediklerimizi bununla bitirelim.Kuranıkerim Allah’ın kelamıdır ve okunması da O’na yakışır şekilde olmalıdır. Ayrıca onu okumaktan maksat, ne dediğini anlamak ve dediğiyle amel etmektir....
Müzik konusunda söylediklerimizi bununla bitirelim.
Kuranıkerim Allah’ın kelamıdır ve okunması da O’na yakışır şekilde olmalıdır. Ayrıca onu okumaktan maksat, ne dediğini anlamak ve dediğiyle amel etmektir. Yoksa onun üzerinde sanat icra etmek değildir. Bu onun anlaşılmasını engeller ya da ikinci plana iter. Şüphe yoktur ki, onun asıl amacı olan anlaşılmasını kolaylaştıran ve hem okuyanda hem de dinleyende etkili olan okuyuş en güzel okuyuştur.
Bu okuyuş için Kuranıkerim’de iki uyarı vardır: Birincisi ‘Kuranı tertil ile okuyun’, ikincisi de ‘Bu kitabı verdiğimiz kimseler onu ‘tilavet’ ederler ve ona inanırlar’ ayeti kerimeleridir. Tertil, tane tane ve her harfi gereği gibi telaffuz ederek okumaktır. Bu konuda Hz. Ali’nin açıklaması meşhurdur: ‘Tertil, harfleri güzel çıkarmak ve duracağı yeri bilmektir’. Tilavet de okumak demektir ama kıraatten biraz farklı olarak okuduğunu anlayıp yaşamak için okumaktır. Demek ki, okuyuş olarak Kuranıkerim’in bizden istediği iki şey; okurken harflerin vasıflarına riayet etmek ve okuduğumuzu yaşama niyeti ve haliyle okumaktır. Bu iki şartı engelleyen okuyuşların güzel olmayacağı açıktır. Kuranıkerim’i bu iki özellikle güzel okumanın adı da tecvid’dir. Yani tertil tecvidin bir parçasıdır.
Her zaman ve her hal aynı okuyuşa uygun olmadığı için, kıraat âlimleri kıraatin en nihayet üç farklı okuyuşla ancak tecvitli olabileceğini söylerler: Bunun en güzel derecesi sözünü ettiğimiz tertil’dir ki, yavaş yavaş ve tane tane okumayı anlatır. En yavaş okuma budur. Ancak anlamayı sekteye uğratacak kadar bir yavaşlık da tertili bozar. Çünkü asıl hedef, okunanın en iyi şekilde anlaşılmasıdır. Gereksiz şekilde uzatma, sesi yükseltme, bağırıp çağırma da anlamı ve anlamayı engeller. Mesela, ey rabbimiz, bizi bağışlayıp günahlarımızı sil anlamında ‘veğfir-lena’ derken kubbeyi inleten bir naranın, anlamı hesaba katıldığında çok çirkin olacağını herkes anlar.
İkinci okuyuş şekli; anlamayı ve harflerin özelliğini bozmayacak kadar süratli okumaktır ki, buna hadr derler. Ancak normal bir konuşmada konuşulanın anlaşılamayacağı bir hız ile Kuran okumak tertil ve tilavet emrine aykırıdır. Böyle hızlı okuma belki sadece anlamanın hedeflenmediği hafızlık yapma ve dinletme maksadıyla olabilir.
Üçüncü okuyuş şekli süratte, tertil ile hadr arasında bir çabukluktaki orta okumayı anlatan tedvir’dir. Okuyan, kendi kendine okurken yahut dinleyenlerin anlamaları ve ders almaları için başkalarına okurken bunların dışında manayı bozan ya da ikinci plana iten bir okuma biçimi Kuranıkerim’e saygıya halel getirir.