Neden dine, Diyanet'e ve dindarlara saldırı arttı?
Belli medya organlarında son zamanlarda Diyanet'e, dindarlara, dinin tesettür gibi sembollerine/şiarlarına saldırı arttı. Sadece artmadı, aynı zamanda çirkinleşti, bayağılaştı. Tıpkı yıllar önce...
Belli medya organlarında son zamanlarda Diyanet'e, dindarlara, dinin tesettür gibi sembollerine/şiarlarına saldırı arttı. Sadece artmadı, aynı zamanda çirkinleşti, bayağılaştı. Tıpkı yıllar önce keçisi çalınan müftüyü, ‘müftü keçi çaldı’ diye haberleştirmeleri gibi çarpıtıcı ve asparagas haberler yapmaya başladılar. O bile bugünkülerin yanında çok masum kalır. Düşünebiliyor musunuz, karaciğer hastası olduğu için karnı şişen Brezilyalı küçük kızın fotoğrafını bile ‘Bolu’da 8 aylık hamile kız’ diye sosyal medyada servis ettiler. Benzer her olayın bir şekilde dinle, dindarlarla, belli vakıflarla, belli hocalarla alakasını kuruyor, sübliminal algı oluşturmaya çalışıyorlar. Sübliminal kelimesi algı reklamcılığında kullanılan ‘eşik altı’ anlamında bir kelime imiş. Bunlar da bunu bel altı anlamında kullanıyorlar. Bunu hep belli gazeteler ve de bir kısmını bizim mahalleden devşirdikleri tetikçileri ile yapıyorlar.
Bütün bu saldırılar, bu ‘bel altı’ vurmalar neyin belirtisi? Bunun, her kesime göre değişen pek çok sebebinin olduğu anlaşılıyor. Tıptaki ifadesiyle polifaktöriyel bir semptomla karşı karşıyayız.
Bunların çok belirgin olanlarını toparlamaya çalışayım:
Öncelikle bu bir mağlubiyet ve çaresizlik çıkışıdır. Bu milleti istedikleri gibi yönlendiren, kandıran, sömüren, dördüncü kuvvet olarak icrayı faaliyet eden bu çevreler artık bunu eskisi gibi yapamıyorlar, bunun için de saldırganlaşıyorlar.
Diyanet'in son yıllardaki başarısı, mahallelere, evlere kadar hizmet götürmesiyle halkın dini daha iyi anlama fırsatı bulması, dindarlığın her kesimde öyle ya da böyle artması, böylece bunların hareket alanlarının daralıyor olması da bir başka sebep. Buna bağlı olarak halk nezdinde itibar gören, sözü dinlen herkese bir kulp bulup tahkir etme, itibarsızlaştırma, gözden düşürme yolunu tercih ediyorlar. Bu işi en çok yapan gazetelerin özellikle internet siteleriyle porno yayıncılığı yaptıklarını görürsünüz. Yani bu insanların kazancı kadından, kadının açılıp saçılmasından, ensest ilişki haberlerinden, aldatanlar ve aldananlardan, İslam’ın gayrimeşru ilişki ya da zina dediği, kendilerinin ise aşk, ya da en nihayet yasak aşk dedikleri ibahiyye anlayışından. Dolayısıyla bu ahlak erozyonunu takbih eden, tesettüre, iffete ve mahremiyete davet eden herkes ve her kurum bunların potansiyel düşmanları haline geliyor. Çünkü bunlar bu çevrelerin pazarlarını daraltıyor. Bütün bunlar olacak ki, onlar da para kazansınlar, haram arzularını kolay yoldan tatmin etsinler. Merhum Akif’in çizdiği manzara bunlar için de aynen geçerli:
Yürekler en mülevves, en sefil âmâl için çarpar;