Savaş, enflasyon farkı ve faiz
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Faruk Başer'in bugünkü (06.03.2022)'' Savaş, enflasyon farkı ve faiz'' başlıklı yazısı.
“Eğer Allah bazı insanları diğer bazılarıyla defetmeseydi yeryüzü fesada uğrardı. Ama Allah’ın herkese nimetleri vardır (2/251). Eğer Allah bazı insanları diğer bazılarıyla defetmeseydi içlerinde Allah’ın isminin çokça zikredildiği nice havralar, manastırlar, kiliseler, mescitler yıkılıp giderdi. Allah kendinden yana olana mutlaka zafer verecektir (22/40).”
Demek ki Allah sadece bizim Allah’ımız değil, herkesin Allah’ıdır, önce bunu bilelim.
Bunu niçin söyledik?
Görüldüğü gibi bir savaş çıkmasıyla sadece insanlar ölmedi, paraların değeri, yani satın alma gücü de düştü, muhtemelen daha da düşecek. Çünkü bugün paraların gerçek gücü yoktu, paralar devletlerin ekonomik durumlarına göre belli bir değerde sayılıyordu. Savaş bu itibarı zedeledi. Altın gibi bizatihi/reel değeri olan araçların değeri ise yükseldi, muhtemelen daha da yükselecek. Altının gerçek değeri düşüp çıkmaz, insanlar sahte paralardan kaçıp ona hücum edince bir süreliğine olduğundan fazla yükselebilir.
Dünyayı sömüren işte bu sanal para sistemidir. Bunu ancak bilimin ne demek olduğunu anlayan, güçlü bir ekonomik varlığa sahip bir İslam devleti halledebilir. Ona varacak yol da çok uzun gözüküyor. Ama imanla ve kararlılıkla atılmış her adım o yolu bir miktar kısaltır. Niyet halis olursa atılan her adıma on adım da Allah katar.
Enflasyon “Dolaşımdaki para ile, satın alınan mal ve hizmetlerin toplamı arasında açık oluşması ve aynı para ile toplamda daha az mal ve hizmet alınabilir hale gelinmesi durumu” diye tanımlanır.