Tasavvuf yeniden düşünmeye değmez mi?

Müslümanlar olarak dünya çapında ve bu ölçüde bir zillet yaşıyorsak, izzetimizi bu derece kaybetmiş isek, hatta bu izzeti nerede arayacağımızı bile bilemiyorsak, kendi evinde garip, kendi yurdunda parya olarak yaşıyorsak İslam'da değil ama...

Müslümanlar olarak dünya çapında ve bu ölçüde bir zillet yaşıyorsak, izzetimizi bu derece kaybetmiş isek, hatta bu izzeti nerede arayacağımızı bile bilemiyorsak, kendi evinde garip, kendi yurdunda parya olarak yaşıyorsak İslam’da değil ama bizim İslam’ı anlamamızda bir problem var demektir. Çünkü biz biliyoruz ki, İslam’ın doğru anlaşılıp düzgün yaşandığı zamanlarda Müslümanlar aziz idiler. Hatta onun tamamının değil, yüzde ellisinden biraz fazlasının yaşandığı zamanlarda bile Allah bu ümmeti zelil etmedi. Çünkü bir fıkıh kuralıdır ki, bir şeyin yarısından çoğu varsa o şey var sayılır, yoksa ona var hükmü verilemez.

O halde her yönüyle yeniden Müslüman olmalı değil miyiz? Kur’an anlayışımızda, Sünnet, mezhep, haram helal, hak-hukuk ve özellikle de ahiret hesap-kitap anlayışımızda her şeyi yeniden ele almalı ve önce kendimizi muhasebe etmeli değil miyiz? Çok kişi bunun böyle olması gerektiğini söylüyor, o halde biz bunu ciddiye almalıyız.

Peki, tasavvuf ve tarikatlar konusunda da bu hüküm geçerli midir?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sevgi imandandır 29 Nisan 2022 | 289 Okunma İki olay üzerinden iki ilginç kavram 24 Nisan 2022 | 293 Okunma Şeytan nedir? 22 Nisan 2022 | 362 Okunma Teravihin hikâyesi ve tilavetin başına gelenler 17 Nisan 2022 | 821 Okunma Savrulduğumuzun farkında mıyız? 15 Nisan 2022 | 358 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar