27 Mayıs hatırası

27 Mayıs döneminde Bab-ı Ali’de gazeteciliğe başlayan Gürbüz Azak, 27 Mayıs darbe dönemi ve sonrasında şahit olduğu ve yaşadığı olayları anlatırken, darbeyi “feci bir demokrasi ve adalet...

27 Mayıs döneminde Bab-ı Ali’de gazeteciliğe başlayan Gürbüz Azak, 27 Mayıs darbe dönemi ve sonrasında şahit olduğu ve yaşadığı olayları anlatırken, darbeyi “feci bir demokrasi ve adalet ayıbı” olarak tarif etmiş.
Yeni Asya’da da uzun yıllar çalışmış olan ressam yazar Gürbüz Azak, Demokrat Parti öncesi ve sonrasını şöyle tarif etmiş: “Para yok, köylü fakir, toprak verimsiz yahut nasıl verimli hale gelecek bilmiyor. Dahası sıtmayla verem alıp başını gitmiş. Menderes’ten önce köylüler çarıkla dolaşırdı. Köylü, para yüzü gördü. Pancar ve tütüncülük başladı, sür’atle gelişti. Evler yenilendi, yollar düzeldi. Demokrat Parti döneminde ışığı tanıdık. Traktörü, kamyonu, otobüsü tanıdık. Bisikleti ilk gören nesil, benim nesildir.” (AA, 19 Mayıs 2018)

Medyanın durumu ve konumunun eskiden beri büyük bir dert olduğunu da yine Azak’ın anlatımından anlıyoruz: “Basın hemen hemen tümüyle Demokrat Parti iktidarının yani Adnan Menderes’in karşısında durdu. Demokrat Parti’ye arka çıkan bir tek ‘Zafer Gazetesi’ vardı. Onun dışında 10-15 çok satışlı gazete devamlı aleyhinde yazılar yazar haberler üretirdi. Darbe öncesi üniversite gençliğinin kıyma makinelerinde kıyılıp yol kenarlarına asfalt altlarına gömüldüğü ve şu kadar harbiyeli öğrencinin toplanıp adresi bilinmeyen yerlere gönderildiği yazılırdı. (...) Dayanılacak gibi değil ve bunlara arka çıkan profesörlerimiz de maalesef oldu. Ben gazetecilik mesleğine başladığım yıllarda Yassıada sorgulamaları devam ediyordu. Mahkeme  sonuçlandı, 3 kişinin öldürülmesine, idamına karar verildi ve Bab-ı Ali’deki tanıdığım, adı sanı belli meslektaşlarımdan bir kısmının tabanlarını yere vurup tepinerek, ‘3 kişi ne demek en az 30-35 kişinin asılması gerekirdi’ diye naralandığını hatırlıyorum. Basın, basın mensupları iyi sınav veremedi. Bazıları hâlâ hayatta.”

Bir seferinde ‘Büyük Doğu’ dergisi için yaptığı bir çizim dolayısıyla yargılandığını dile getiren Azak, bu hadiseyi de şöyle anlatmış: “Bir gün Necip Fazıl, ‘Gürbüz, sen söylemeden anlayan adamsındır. Bir düşün, 27 Mayıs’ın yıl dönümündeyiz. 1968 yılında ‘Büyük Doğu’nun kapağına karikatür resim koyalım. Ne dersin?’ 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar